Modası hiçbir zaman geçmeyen, her zaman birilerinin tercih ettiği dekorasyon stilleri vardır, klasik dekorasyon onlardan biridir işte. Bazılarımız modern dekorasyonu fazla sade buluruz; mekanımızda ihtişamlı, çarpıcı, ağır bir görünüm olsun isteriz, bunun için de klasik tarz dekorasyon uygularız. Peki, nasıl yapılır bu tarz dekorasyon? İşte bu konuda topladığım bilgiler:
Klasik salon dekorasyonu yapacaksanız büyük bir salonunuz olması gerekiyor. Küçük bir salonda da bu tarzı deneyebilirsiniz belki ama hem hacim, hem de hava olarak ağır parçalar kullanmak gerektiği için bu tarz dekorasyon büyük mekanlarda daha bir güzel durur, daha bir, hakkı verilmiş olur.
Klasik tarz dekorasyonun başlıca renklerini sayarak başlayalım konuya: Sonbaharı ve gün batımını çağrıştıran renkler, altın rengi, koyu yeşil, bordo, koyu kırmızı, kemik rengi, fildişi rengi, gri ve beyaz tonları, bej ve krem renkleri.
Şeftali rengi ve kahverenginin sıcak tonları da geleneksel dekorasyon için kullanılan renkler arasında yer alıyor. Morun böyle derin, koyuca tonları da eklenebilir sanırım; böyle görseller gördüğümü hatırlıyorum.
Uçuşan, sevimli perdeleri unutun; klasik dekorasyonda bunlara yer yok. Hatta kornişlerin ve kornişlerin çevreleyen panellerin de böyle süslü, oymalı olması gerekiyor. Böyle bir yapıdan sarkan perdeler de ona göre olmalı; kaliteli ve yoğun kumaşlardan yapılmış perdeler olmalı bunlar, yerlere kadar uzanmalılar ve ortama zengin bir hava vermek için dökümlü olmalılar.
Mekanın tavanı yüksek, pencereleri genişse perdeler alabildiğine gösterişli olabilir. Klasik perde modellerinde kadife, has ipek, organze, viskon gibi kumaşlar kullanılıyor. Bu konuda karar verirken mimari yapıyı, duvarların, tavanın ve mobilyaların renklerini ve havalarını da dikkate almak gerekiyor tabii.
Klasik mobilyalar başta ahşap olmak üzere kaliteli ve pahalı malzemelerden üretiliyor. Bu açıdan tercihiniz antika mobilya çeşitleri de olabilir. Klasik dekorasyon için kıvrımlar, süslemeler, oymalar ve kabartmalarla zenginleştirilmiş hacimli mobilyalar kullanılıyor. Renk olarak daha çok koyu ve orta ahşap tonları tercih ediliyor.
Geleneksel dekorasyonun uygulandığı mekanlar sürprizsiz, derli toplu, hatta bazen insanda ‘İlişmeyeyim de ortamın zarafeti örselenmesin’ duygusu uyandıran bir hava arz ediyor. Şömine bu tarz döşenmiş mekanlara çok yakışıyor. Mekan müsaitse kemerli kapılar kullanılıyor, duvarlara süslemeler yapılıyor. Tavanlarda kartonpiyer uygulaması yapılıyor ki bunun yerine stropiyer yaptırmayı da tercih edebilirsiniz.
Kartonpiyer alçı ile, stropiyerse strafor, yani köpük kullanılarak yapılıyor. Birincisi malzemesi de, işçiliği de daha ağır olan bir yöntem; diğeri daha daha basit, daha az zaman alan ve etrafı daha az kirleten bir uygulama. Fiyatları ve havaları da ona göre değişiyordur herhalde, araştırmak lazım. Ben öylesine bakındım, konuyu araştırırken karşıma çıktı; biraz bilgi vermek için.
Bu tarz dekorasyonda aydınlatma elemanları ve aksesuarlar da genel havaya uygun oluyor tabii. Avize olarak pirinç veya kristalden yapılmış gösterişli modeller kullanılıyor. Duvarlara gösterişli çerçeveleri olan antika havalı dekoratif aynalar, yağlıboya doğa ve manzara resimleri asılıyor.
Porselenlerle dolu vitrinler, gömme dolaplar, ağır ve ihtişamlı kitaplıklar, süslü yastıklar, heykeller ve mumlar da da klasik dekorasyon için kullanılan parçalar arasında yer alıyor.
Halıların da tarza uygun olması gerekir tabii. Kumaş olarak brokar, kadife vb. dokulu kumaşlar tercih ediliyor. Bu kumaşlar düz veya kendinden desenli, çizgili, çiçek desenli veya şal desenli olabiliyor.
Dekorasyonda klasik tarzın hakkını vermek için öyle dehşet paralar harcamak zorunlu değil belki ama belli bir bütçe ayırmak gerekir sanırım. Çünkü amaçlanan hava klas bir hava, bunu sağlamak için de mobilyalardan aksesuarlara, tavanlardan duvarlara, halılardan perdelere her parçanın kaliteli, işçilikli olması gerekiyor.
