Türk Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Mustafa Kılıç yeni eğitim öğretim yılının vaktinde başladığını ama eksiklerle başladığını belirtip, “Keşke geç ama eksiksiz başlasaydı” dedi. Gebze’nin ihtiyacını ise, “Anadolu, İmam Hatip değil meslek liselerine ihtiyaç var” diye tanımladı.
Gerek Gebze’yi de bağlayacak şekilde genel, gerek Gebze’den esasla yerel eğitimi merceğe aldığımız, sendikacıları konuşturduğumuz haber/röportaj dizisi Türk Eğitim-Sen Kocaeli 2 No’lu (Gebze) Şube Başkanı Mustafa Kılıç ile sona erdi. Sürece katkımız olursa, başta veliler olmak üzere toplumu konunun uzmanlarını konuşturmak marifetiyle biraz olsun bilgilendirebilirsek mutlu olacağız. Bugünkü konuğumuz Mustafa Kılıç’a göre eğitim öğretim yılı eksiklerin giderilmesinin ardından başlamalıydı. Gebze’nin ihtiyacı ise meslek lisesi. Başkan, öğretmen Kılıç sorularımızı şöyle yanıtladı:
Boşluk Atanamayan Öğretmenlerle Doldurulmalı
Mesleğini kaybeden kişilerin meslekte deneyimli olmalarından esasla, eğitim kalitesinde bir düşüş öngörüyor musunuz? Boşluk ne şekilde doldurulmalı?
Şüphe yok ki 15 Temmuz süreci eğitimde ciddi sorunlara sebep oldu. FETÖ/PDY operasyonları kapsamında çok sayıda meslektaşımız terör örgütü bağlantısı sebebiyle görevden uzaklaştırıldı. Bu kişilerin arasında tecrübeli, mesleğinde çok iyi öğretmenler de yer aldı. Bu temel doğru zemininde eğitim kalitesi mutlaka etkilenecektir. Bu kişilerden doğan boşluk ise mutlaka sayısı 400-450 bini bulan, atama bekleyen meslektaşlardan doldurulmalıdır ve bu arkadaşlarımız mutlaka eğitime dahil edilmelidir.
Pedagojik Olarak: Öğretmen Değişikliği Tavsiye Edilmez
Birçok ilkokul öğrencisi öğretmenlerinin meslek hakkının kaybolmasından ötürü yeni sınıfına hiç de hazırlıklı olmadığı şekilde değişik bir öğretmenle başlayacak. Gerekçesi çocuklarla paylaşılmalı mı, paylaşılmamalı mı?
Pedagojik olarak sadece ilkokul çağındaki çocuklar için değil liseli çocuklar için de öğretmen değişikliği tavsiye edilmez. Benim bir tanıdığım var, bir dönem boyunca yedi defa, kimya öğretmeni değişti. Şimdi siz bu çocuktan eğitimci olarak ne beklersiniz, velisi ne bekler veya beklemeli? Öte yandan ilkokullarda birinci sınıflarda 61 aylık çocuklar eğitim görecek. Genel anlamda bakacak olursak onlar da 15 Temmuz’da olan bitenin farkında ve etkileşim altındalar. Süreci psikolojik olarak en az hasarla atlatmaları için herkes elinden geleni yapmalı.
Eğitim Dönemi Geç Ama Eksiksiz Başlamalıydı
Yeni eğitim öğretim yılının vaktinde başlayıp başlamayacağı da çok tartışıldı ama başladı. Sizce hazırlıklı mı başladı ?
2016-17 eğitim öğretim yılı vaktinde başladı ama birçok dalda öğretmenler eksik. Malum vakadan ötürü ders kitaplarının yüzde 50’si değişti ve yenileri yetişmedi. Bence, bizce eksiklikler giderilmeli ve geç ama eksiksiz başlamalıydı.
Kapatılan özel okullarda okuyan orta gelir grubu veya varsıl ailelerin çocuklarının önemli kısmı devlet okulunda devam edecek. Bu gelir statüsü farkından sıkıntı yaratır mı?
İlkokullarda böyle bir sorun yaşanmaz ama liselerde yaşanabilir. Ama herşeye rağmen varsıl öğrenci, yoksul öğrenci zemininde çok sıkıntı olacağını sanmıyorum.
Suriyeliler’e Hak, Bizimkilere Değil!
Kapatılan üniversitelerde öğrenciler devlet üniversitesinde devam edebilecek. Bunun aynı üniversiteyi puanla kazananlara haksızlık olduğunu düşünenler var?
Ama asıl mağdurlar, üniversitesi kapanan öğrenciler aslında. Yapacak bir şey yok, herkes hazmetmeli ve bu şekilde devam etmeli. Garantör üniversitesi de konuşuluyor. Özetle biz Suriyeliler’e bile o kadar çok hak tanırken kendi vatandaşımıza yönelik yanlış tutumlar içinde olmamalıyız.
Ne Zaman Ordu Zayıfladı, Devlet De Çöktü
Askeri liselerin kapatılması sizce doğru karar mı?
Bu konuda duruşumuz çok nettir. Askeri liselerin konumu diğer kapatılan liselere oranla çok farklıdır ve kapatılması doğru olmamıştır. Ben aynı zamanda tarihçiyim. Devletimiz geçmişten bugüne bu coğrafyada hep ordusu ile ayakta kaldı. Ne zamanki ordu zayıfladı, devlet çöktü! Asker yetiştirmek kolay değil. Bu tür eğitim kurumları gerekçe her ne olursa olsun korunmalıydı.
Gebze’de AL Ve İHL’den Çok Meslek Lisesi’ne İhtiyaç Var
Gebze yerelinde 2016-2017 eğitim öğretim dönemine ilişkin mevcut zemin üzerinden bir değerlendirme yapar mısınız?
Gebze bir sanayi bölgesi ve meslek liselerine ihtiyaç var. Bu tür liselerin sanayinin hangi dallarında eğitim vereceğine dair ise başta OSB yönetimleri olmak üzere sanayiciler ile bir araya gelinerek karar verilmelidir. Anadolu Liseleri, İmam Hatip Liseleri’nden ziyade bu liselere ihtiyaç var. Gebze’deki meslek liselerinde 24 kişilik sınıflarda eğitim verilmesi gerekirken bu sayı kimi liselerin sınıflarında 30’u geçiyor ve bu doğal olarak eğitimin kalitesine yansıyor.
Eğitimde de Yenikapı Ruhu Sağlanmalı
15 Temmuz sonrası gözaltılar, görevden uzaklaştırmalar çok tartışıyor. Eğitim camiasında görevden alınan çok sayıda kişinin “şüpheliliği” şüpheli…
Olan biteni biz de gözlemliyoruz, kimi yaşananlar gerçekten vahim. Biz sendika olarak kuruyla birlikte yaşın yanmasına kesinlikle ve şiddetle karşıyız. Öncelikle insanlara kendilerini ifade etme, savunma hakkı tanınmalıdır. Siyasette bir Yenikapı ruhu oluşturulmuştu. Bunun devamı içinde, milli eğitim dahilinde Yenikapı ruhu sağlanması için çok dikkatli olunmalı. Açığa alınan öğretmenlerden terör örgütü ile ilişkisi kesin olanlara uygulanacak cezaya sözümüz yok ama terörle, konuyla ilgisi olmayan çok sayıda öğretmenin de bu süreçte mağdur edildiğini üzülerek gözlemliyoruz. Temennimiz adaletin bir an önce sağlanmasıdır.
Aktif Eğitim-Sen kurumsalında sendika kapatılması doğru mu sizce?
Bu konu çok hassas, fikir yürütmek doğru olmaz. Devletin bildiği bir şey vardır. Daha doğal koşullar olsaydı, elbette sendikaların kapatılmasına karşıyız.
Eylemi Sürdürmek İsteyen Üyelerimiz Sürdürebilir Ama…
Kamu-Sen/Türk Eğitim-Sen gündeme kıyafet eylemi ile de geldi…
Bir çok arkadaşımız kıyafet eylemini sormaktadır.Bu konuda aldığımız kararda bir zaman kısıtlaması yoktur, eylem kararımız devam etmektedir, ancak OHAL’i de göz önüne alarak değerlendirme yapmak durumundayız. Maalesef, bu yasadan aldığı güçle bir çok vali veya kaymakam keyfi davranabilmektedir. Dolayısıyla, kendini, bu mevcut duruma fazlasıyla kaptırmış, bir mülki amir farklı bir tavır içine girebilir. Sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği bir tek arkadaşımızın dahi bu sebeple zarar görmesi ihtimalini değerlendirmek zorundayız. Sendikamızın kararı da, ülkenin durumu da ortadadır. Bu şartlar altında nasıl davranmak gerektiği konusunda karar vermek sorumluluğu üyelerimize aittir. Bu eylemi bu şartlar altında sürdürmek isteyen üyelerimiz sürdürebilir. Herhangi bir ceza ile karşı karşıya kaldıklarında elbette her türlü hukuki desteği veririz ancak mevcut bir kısım mevzuatın OHAL sebebiyle askıya alındığını da dikkate almak gerekmektedir. Art niyetli pek çok yöneticinin varlığı da dikkate alınmalıdır. Böyle bir cevap bir çok arkadaşımızın beklediği bir cevap olmayabilir ama bizim üyelerimizi uyarmak ve korumak gibi bir sorumluluğumuz olduğu da akıldan çıkarılmamalıdır.
