Severek giydiğimiz birçok kıyafetin gün gelip nostaljik kıyafet kategorisine gireceğini biliyorsunuz değil mi? Bizim elbiselerimize de bir gün ‘vintage elbise’ diyecekler belki veya onun yerine başka bir tabir gelmiş olacak. Bazı kıyafetlerimiz için ‘ne güzelmiş’ diyecekler, ‘o dönemlerin kadınları da bir başkaymış canım’ falan diyecekler, bazılarını ikinci el olarak bulmak veya diktirip giymek isteyecekler, bazıları için ‘amann, nasıl giymişler bunu?’ diyenler olacak. 50’li yılların modası sizde hangi duyguları uyandıracak bakalım?
Kadınların 1950’li yıllar modası gereği yapmaya başladıkları şeylerden biri göğüsleri yukarı kaldıran kıyafetler giymek olmuş. ‘Kedi gözü’ tarzı gözlükler 1953’de bayağı popüler olmuş. Bu yıllarda ortaya çıkan kalem etek modelleri daha çok orta yaşlı kadınlar tarafından giyilmiş, genç kızlar ise beli sarıp hemen sora bollaşan kloş elbise ve etek modellerini tercih etmişler. Seçtiğim görsellerden anladığım kadarıyla genç kızlar arasında yüksel bel pantolon ve şort modelleri de moda olmuş. Bunları bazen içine soktukları bebe yaka, dar kesim üstlerle giymişler bazen de üstüne çıkardıkları peplum tarzı bluzlarla.
II. Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan ekonomik sıkıntılar yüzünden 1950’lerin kadınları eski dönemlerin kıyafetlerini de kullanmışlar. Kum saati kesimli kıyafetler moda dünyasına bu dönemlerde girmiş, kısa-dar ceketler ve sigaret pantolon modelleri de öyle. 50’li yıllarda moda ikonlarından biri Audrey Hepburn’muş; kendisi kapri pantolon üzerine düğmeleri göğüs hizasına kadar açık gömlekler giyerek binici pantolonu olarak bilinen kaprileri günlük hayata taşımış. Kabarık balon etek modelleri de onun sayesinde o dönemlerin klasikleri arasına girmiş.
50’lerin kadınları korseler sayesinde bellerinin olağanüstü ince görünmesini sağlamışlar ve bele oturan, cömert bir yaka dekoltesi olan kabarık etekli elbiseleri bolca giymişler. Görseller arasında bir tane küçük gömlek yakalı, dekoltesi derin bir V harfi şeklinde, üst kısmı düğmeli belden kuşaklı elbise var mesela; herhalde tam olarak bu tanıma karşılık geliyor. Etekleri belden itibaren tam kloş şeklinde açılıyor, bir sürü de pilesi var.
50’li yılların modası gereği erkekler ağırbaşlı, resmi havalı pantolonların üstüne kruvaze ceketler giymişler. Bu yılların erkek giyiminde süet yakalar, melon şapkalar, belirgin bir ütü izi olan duble paça pantolon modelleri, birbiriyle uyumlu mendil-kravat-eldiven üçlüsü de çok kullanılmış. Dönemin genç erkekleri saçlarını çoğunlukla yandan ayırarak tararlarmış. Görsellerde yelekli takım elbiseler de görülüyor veya 2 parçalı takım elbisenin içine uygun renkte ayrı bir yelek giyilmiş. 1955’den sonra ülkemizin erkekleri giyimde İtalyan stilini beğenmiş ve ona yönelmişler. O zamanların İtalyan stili de şöyle bir şey oluyor: Daha kısa ceketler, daha dar paçalı pantolonlar, diz üstü pardesüler, ince kravat, deri ayakkabılar ve de beyaz gömlek.
50’li yıllar modası için örnek olarak seçtiğim görseller size biraz daha fikir verecektir. Elbiselerin çok büyük kısmı kabarık etekliymiş evet, ve eteği sulu elbise modelleri de kullanılmış belli ki. Ekose desenli elbise modelleri var; göğüsleri saran ve vurgulayan, belin (herhalde korse sayesinde) aşırı ince görünmesini sağlayan kloş etekli çiçek desenli elbise modelleri var, kare yaka elbise çeşitleri var, elbiselerle eldiven kullanma alışkanlığının da olduğu görülüyor. Buyurun bir de siz bakın, memnun olurum.
