Ryan Krista’ya ailesinin evinin arka tarafındaki bahçede evlilik teklifi yapmaya karar verdiği zaman ikisi 3 yıl ve 3 haftadır tanışıyorlardı.
Ryan kız arkadaşına unutulmaz bir evlenme teklifi yapmak istiyordu. Krista’nın babasıyla konuştu ve onun onayını aldı. Sevgilisi mükemmeliyetçi bir kızdı. Ryan, çok beğeneceği bir pırlanta tektaş almak için onun fikrini sordu.
Geriye teklifin nerede, ne zaman ve ne şekilde olacağına karar vermek kalmıştı. Krista’nın kardeşi çok iyi bir fotoğrafçıydı, teklif anlarını o çekecekti.
İki genç adam farklı teklif mekanları üzerine tartıştılar ama Ryan kendi düşüncesinde ısrarlıydı. Sevgilisine aile evinin arkasındaki bahçede evlilik teklifi yapacaktı. Çocukluk düşüncelerini, bir gün evlenip güzel bir aile kurma hayallerini barındıran bu arka bahçe en güzel alternatifti.
Krista ve ailesi, birlikte bir akşam yemeği yemek için Ryan’ın ailesinin evine geleceklerdi. Ryan, arkadaşlarından birinin de yardımıyla evin arka bahçesine yerden biraz yüksek tahta bir zeminin üstüne direkler çakarak bir çardak oluşturdu.
Çardağın direklerini şarjlı tea light mumlarla ışıklandırdılar, ayrıca üstlerine dallar ve çiçekler sardılar. Çardağa giden yola beyaz torbaların içine koyulmuş fenerler dizdiler. Çardağın zeminine ve çevresine gül yaprakları serpiştirdiler. Ayrıca Krista’nın araba yolundan inerken izleyeceği 4 dakikalık bir slayt gösterisi hazırladılar ve neşeli bir kutlama için havai fişekler aldılar.
Vakit geldiği zaman Ryan sakin olmaya çalıştı. Video slayt gösterisinin doğru zamanda başlaması lazımdı. Krista çardağa doğru yürürken heyecandan bayılmasa iyi olurdu. İkisinin ebeveynlerinin sundurmadan onları izlediklerini unutmalıydı çünkü bu onu strese sokuyordu.
Tekliften sonra Krista’yı öpmeyi, sonra ona sarılmayı ve tekrar öpmeyi unutmaması gerekiyordu. Bu sırayla olmalıydı, çünkü bunu, arkadaşının havai fişekleri doğru zamanda havaya salması için, haftalar öncesinden planlamışlardı.
Neyse ki her şey yolunda gitti. Krista, Ryan’a “Evet” dedi.
Arkadaşlıktan Aşka
Tanıştıkları zaman ikisi de bir ilişkiye girmeye hazır değildi. Farklı şehirlerde yaşıyorlardı. Ryan üniversite son sınıftaydı, Krista’nın mezun olmasına ise birkaç yıl vardı.
3 yıl boyunca her zaman birbirleriyle temas halinde oldular, birbirlerinden haberdar oldular ama ikisinin midesinde de kelebekler uçuşmadı. Sadece üç kere randevulaşıp buluştular. Bunun dışında Snapchat sohbetleri, birkaç el yazısı mektup ve saatler süren telefon konuşmaları aracılığıyla iletişim kurdular.
Gerçek bir flört süreci yaşadıkları 3 haftadan önceki 3 ay içinde biraz daha yakınlaşmaya başladılar. Üç saat süen telefon sohbetlerinin bir anlamı olması gerektiğini daha önce de biliyorlardı ama ikisi de hayatlarında yeni aşamalardan geçiyorlardı.
Krista üniversiteyi bitirdi ve yeni bir eve taşınmaya hazırlanmaya başladı. Ryan da onun yaşadığı yere yakın bir şehre taşınmak üzereydi.
Krista’yı mezuniyetini kutlamak için Las Vegas’a davet etti. Bundan 2 hafta sonra çıktıkları bir akşam yemeğinden sonra onu ilk defa öptü. O akşam ilk olarak duygularından söz ettiler. Birbirlerini seviyorlardı ve bundan sonra birbirlerinden ayrı olmayı düşünemiyorlardı.
Bir uzak mesafe ilişkisi yaşasalar da, sevgili olmasalar da geride birbirlerinden kopmadan geçirdikleri 3 yıl vardı ve ilk öpüştükleri akşam ikisi de sonsuza kadar beraber olmak istediklerini biliyorlardı. Ama evlilikten söz etmeden önce flört hayatının tadını çıkarmak istediler. Bunu sadece 3 hafta boyunca yaptılar.
Ondan sonra da Ryan yukarıda anlattığım şekilde teklifini yaptı.
Ryan, arkadaşlıkla başlayıp aşka dönüşen ilişkileri için şöyle söylüyor: “İlk başta havada kıvılcımlar oluşmayabilir. İlişkiyi arkadaşlıktan öteye götüremediğinizi hissettiğiniz zamanlar olabilir. İkinizin de gözü başkalarına kayabilir. Tanrının planını sorguladığınız zamanlar olabilir. Ancak, en iyi arkadaşınıza aşık olduğunuz bir zaman da olabilir. Bizim için böyle oldu.”
