Balçık Köyü'nde Bir Lezzet Noktası: Meriç Köftecisi

Kocaeli’nin Gebze İlçesi’ne bağlı Balçık Köyü, ilin Büyükşehir Belediyesi statüsü edinmesiyle mahalleye dönüştürülen, kökeni hayli eskilere dayanan bir köy. Eski İstanbul – Ankara yolu üzerindeki köyde yakın tarihe, 1980 öncesine kadar tarım ve hayvancılık hâkimdi. Ancak 1980 sonrası sanayileşme ile birlikte tüm tarım arazileri, çok ortaklı sahipleri tarafından satıldı. Şimdi oralarda tarım yok, sanayi var. Kendi tarlasında üretim yapan çiftçilerin bir kısmı ise bugün o fabrikaların vasıflı – vasıfsız işçisi konumunda.

Temeli Orhan Meriç, Temeli Seyyar 3 Tekerle Attı

Köyün merkezindeki Meriç Köftecisi ikinci kuşak işletmeci Yusuf Meriç tarafından işletiliyor. Yusuf Bey köydeki bu kabuk değişimini üzülerek gözlemleyenlerden. Aile büyükleri Balçık’a 1893’te Yunanistan’dan, Balkan Göçü ile birlikte gelmiş. Onlar da köyün yerlisi ve Manav olarak adlandırılıyorlar. Köftecilik ise baba mesleği. Babası Orhan Meriç köfteciliğe seyyar, 3 tekerlekli bir araçla başlamış. Ardından küçük de olsa bir dükkanda devam etmiş köftecilik. 1986’dan beri işlerine aileye ait binanın zemin katı ve bahçesinde devam ediyorlar.

Köftenin Lezzetinin Sırrı Et, Baharat ve Yoğurmada

Yusuf Meriç baba mesleğine henüz çocuk yaşlarda merak salmış. Babasının üç tekerlekli köfte arabasını itekleye itekleye işin kokusunu da, tadını da almış. Eşi İlknur Meriç, babası Orhan Meriç ve annesi Bedriye Meriç ile birlikte güne köftelerin hazırlayıp kıvama getirerek başlıyorlar. İşin sırrı köftenin baharatıyla birlikte hazırlanması ve kullanılan etin türünde.

Ortam Kır Düğünleri İçin de Elverişli

Meriç Köftecisi geçen sezon nişan, sünnet gibi çeşitli cemiyetlere de ev sahipliği yapmış. Bir kır düğünü düşünenler için de az bulunur bir yer. Yusuf Meriç bu sezon öncesi bu konuya dair tanıtımı ihmal ettiklerini söyledi. Ancak herhangi bir cemiyet düşünen ve kır ortamında yapmak isteyenler için mekan güzel bir alternatif olarak öne çıkıyor.

Bahçenin Serasında İlk Hasat Kabakla Yapıldı

Yusuf Bey’in eşi İlknur Meriç, İstanbul – Şile’nin Demircili Köyü’nden. Gebze ile Şile farklı illerin birbirlerine sınır komşusu ilçeleri. Şile’nin kıyısı turizmden geçiniyor ama iç tarafta, orman köylerinin yer aldığı bölgelerde tarım da hakim. İlknur Hanım bu sene dükkanın bahçesinin kenarında küçük bir sera oluşturmuş. Patlıcan, kabak, domates gibi tohumlar ekmiş. İlk hasadı geçtiğimiz günlerde kabak ile almışlar. Orada ürettiklerini dükkanda değerlendirebilir ya da etkili bir üretim olursa, ticaretini yapma yoluna gidebilirler. Ancak yemek olarak servis etmeyi düşünmüyorlar. Yusuf Meriç yaklaşık 1.5 sene işyerinde sulu yemek çeşitlerine de yer verdiklerini, ancak rağbet görmemesinden ötürü bunları menüden çıkardıklarını söyledi.

Yılın Her Ayında Mercimek Çorbası

Meriç Köftecisi’nin müşteri portföyü ağırlıklı olarak çevredeki sanayi kuruluşlarının, bankacılık merkezlerinin yöneticileri ve çalışanlarından oluşuyor. Menüde köfte ile birlikte pirzola, şiş, antrikot ve sucuk ile beyaz et olarak tavuk var. Yılın 12 ayı servis edilen bir diğer lezzet de mercimek çorbası. Yusuf Bey mercimek çorbasında hayli iddialı. Müşterinin ne yiyeceğine dair tercihi kendilerine bırakması halinde mercimek çorbasını mutlaka tavsiye ediyor. Çorbanın lezzet sırrının ise içine hiçbir madde katılmaması olduğunu söylüyor.

Yazın 700, Kışın 250 Kişi Kapasiteli

Yazın bahçesiyle birlikte 700, kışın kapalı mekanda 250 kişi kapasiteli mekanda ailenin 2 kuşağının yanı sıra 4 personel daha çalışıyor. İlknur – Yusuf Meriç çiftinin çocukları Duru ve Doruk üçüncü nesil olarak Meriç Köftecisi’ni sürdürürler mi bilinmez. Ancak Meriç Köftecisi hazır ikinci nesille yoluna devam ediyorken lezzetlerinin tadına bakmakta fayda var.