2015 Yılı sinema açısından fakir bir yıl oldu. Oscar adayı filmler açıklandığında gördüm ki aday filmlerin çoğu yıl sonuna doğru gösterime girmiş filmler. Türkçeye Diriliş diye çevrilmiş olan The Revenant filmi de geç çıkan filmler arasında. Hatta bu filmin Türkiye’de gösterime giriş tarihi 22 Ocak 2016.
Filmin yönetmeni geçen sene en iyi film ve en iyi yönetmen ödülünü kazanmış, Türkçeye de “Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi” olarak çevrilmiş Birdman filminin yönetmeni Alejandro González Iñárritu olunca beklentiler daha da artıyor haliyle. Üstüne üstlük filmin başrollerinde Leonardo DiCaprio oynuyor ki oyuncunun hayranları bu filmdeki performansıyla Oscar’ı kesinlikle alacağına inanıyor. Oscar ödülünü almak Leonardo DiCaprio’nun ne kadar umurunda bilemem ama oyuncunun her filminden sonra ödül alması bekleniyor.
Filmde Leonardo’ya Tom Hardy, Domhnall Gleeson gibi oyuncular eşlik ediyorlar.
Filmin Konusu
Hugh Glass (ki kendisini Leonardo canlandırıyor) ve arkadaşları kürk için hayvan avlamaktadırlar. Yine böyle avlanırken tek başına kaldığı sırada boz bir ayının saldırısına uğrar. Zaten film asıl burada başlıyor. Burada bir parantez açmam gerekiyor; bu ayı saldırısı sahnesini nasıl yaptılar bilmiyorum ama gerçekten çok etkileyici bir sahne olmuş. İnsan gözünü kırpmadan izliyor. Hugh Glass ayı saldırısından ağır yaralı olarak kurtuluyor ancak aldığı ölümcül yaralar yüzünden arkadaşları onu taşımak istemiyor. Hugh ise hayata tutunmak zorundadır çünkü tutunmak için çok geçerli bir sebebi vardır. Bu geçerli sebebi açıklarsam film hakkında çok fazla detay vermiş olurum ki onu açıklayıp film zevkinizi kırmak istemiyorum. Bu saatten sonra Hugh yaralarını iyileştirmek için uğraşır ve aynı zamanda bulunduğu bölgedeki yerli ve Kızılderililere de yakalanmaması gerekmektedir.
The Revenant filmi yaşanmış olaylara dayanan bir kitaptan uyarlanmış; The Revenant: A Novel Of Revenge isimli kitaptan. (Yazar: Michael Punke) Filmde sadece bir adamın hayatta kalma mücadelesine değil; aynı zamanda aile, onur ve adalet gibi kavramlara da yer veriliyor. Şunu da eklemeden geçemeyeceğim filmdeki görsel efektler de tam anlamıyla harika. Şu soğuk kış günlerinde bir adamın karda kışta hayat mücadelesini izlerken sıcacık ortamda insan üşüyor.
2 saat 36 dakika süren film Altın Küre’de en iyi film, en iyi erkek oyuncu ve en iyi yönetmen ödülünü kazandı. Oscar’da da en iyi film, en iyi yönetmen başta olmak üzere neredeyse bütün dallarda aday gösterilen filmin IMDB puanı 8,3.
