Başlıkta bir yanlışlık yok sayın binkelam.com ziyaretçileri, eski sevgiliyi geri döndürmenin garantisiz yolları başlığını hiçbir baskı altında kalmadan, bilerek ve isteyerek yazdım. Böyle şeylerin garantili yolları yoktur bence, bu tür yazıları yazanlar da, bu konuda fikir arayanlar da bilir bunu gerçi de, garantili kelimesinin büyülü bir tarafı var işte, hele ki insan bir şeyin olacağına inanmayı çok istiyorsa. Ama, eski sevgiliyi geri döndürmek yolunda şansınızı arttıracak davranışlar vardır.
Kendisinin de anlık bir sinire kapılmış olması, bu ilişkinin henüz bitmediğine inanıyor olması, size karşı hala bir şeyler hissetmesi lazım tabii bir yandan. Onu olumsuz anlamda çok kötü etkileyecek bir şey yaptıysanız, çok fazla rencide ettiyseniz, başka birine aşık olduysa ve sadece onunla olmayı düşünüyorsa…bu gibi durumlar dönme ihtimalini çok azaltır veya yok eder.
Yaşadığım ve başkalarının yaşamlarında gördüğüm şeylere dayanarak söylüyorum; eski sevgili / terk eden sevgili geri döner mi sorusunun cevabı yüzde 50’den daha yüksek bir oranda “Evet”tir. Siz de görmüş veya yaşamış olabilirsiniz, çiftler bazen 3 – 5 – 10 -20 defa ayrılıp bir araya gelirler, bu da ne demektir; taraflardan en az biri geri dönüyor demektir.
Ama özlediği için, ama bu ilişki onun gözünde bitmediği ya da istese de vazgeçemediği veya başka birini bulamadığı için, ama cinsel ihtiyaçlarını tatmin edebileceği en iyi adres burası olduğu için…döner insanlar.
Yalnız, bu gidip dönmelerin sayısı arttıkça ilişki de bir nevi yalama olmaya başlar. Taraflardan biri ikide bir gidiyor, diğeri de onu her geldiğinde yeniden kabul ediyorsa, giden taraf kabul eden tarafı kaybetmekten yana bir korku taşımaz olur, oysa bu korku, öyle hastalıklı bir şekilde ve miktarda değil ama bir parça lazımdır, olmalıdır.
Eski sevgiliyi geri döndürmenin yolları ve benzer isimleri olan, üstüne bir de garanti veren kitaplar satılıyor mu, ne kadar satılıyor bilmem ama cicisi ile, kirlisi ile muazzam bir bilgi deryası olan Google’da bulamayacağınız veya şimdiye kadar kimsenin aklına gelmemiş, hiç rastlanmamış bir bilgi olacağını hiç sanmam öyle yayınlarda.
Bu umutla yapılması tavsiye edilen bazı şeyler vardır, onları uygularsınız, gideni az – çok tanıyan kişi olarak kendi uygun gördüğünüz şeyleri yaparsınız ve sonucu beklersiniz; olur veya olmaz. Olmamasının dünyanın sonu olmadığına inanmak ilk başlarda zordur, bazılarımız için baya zordur, ciddi bir kazık yediysek veya büyük bir hayal kırıklığına uğradıysak ileri derecede zordur ama şunu söylemeliyim; 52 yıldır yaşıyorum, şimdiye kadar, terk edilmenin dünyanın sonu olduğu hakkındaki fikrini sonradan değiştirmeyen kimseyi görmedim.
Buraya kadar ne yazdıysam kendi aklımdan geçenleri yazdım, şimdi eski sevgiliyi geri döndürmek için yapılması – yapılmaması tavsiye edilen şeylere geçeyim diyorum. Geçeyim artık hakkaten, yazı aldı başını gidiyor. Siz bu yöntemlerde kendi durumunuza, şartlarınıza, ilişkinizin ve aranızdaki sorunun niteliğine göre değişiklikler yapabilirsiniz tabii, hatta yapmalısınız. Aşağıda öyle bir şey yazıyordur ki bir sebeple sizin yaşadığınız şeye çözüm getirmesi mümkün değildir mesela – bunu siz bilirsiniz.
Paniğe kapılmayın, aceleci olmayın: Giden, dönmemeye kararlıysa, dönmesini imkansız kılan bir sebep varsa dönmeyecektir zaten ama böyle bir kararı olmayabilir de. Siz ikinci ihtimale oynayacaksınız.
Sakin olmaya ve bir süre iletişim kurmamaya çalışın, çok çalışın ama, çünkü bu kolay bir şey değildir, o kadar çok insan başaramıyor ki. Çoğumuzda cep telefonu var, eller arama tuşuna gidiyor, mesaj yazmaya gidiyor. Halbuki gitmese daha iyi; insan bir süre gidene kafasını dinlemesi, kendisini özlemesi, olanları düşünmesi, sinirinden sıyrılması için zaman verse daha iyi. Panikle özür dileyen, yalvaran bir mesaj atarsınız, cevap gelmez, kendinizi küçük düşmüş hissedersiniz. Hatta bazen cevap gelse bile böyle hissedersiniz. Bu konuda kendinize biraz hakim olmaya çalışın.
Yalvarıp yakarmaktan ısrarla kaçının: Bu konuda umutlu olma ihtiyacınız ne kadar büyük olursa olsun, eski sevgili geri dönmeyebilir de, bu olasılığı göz ardı etmeyin. Bu durumda, yalvaran, ağlak mesajlarınız, onu rahatsız etmesi veya size karşı acıma duymasına, sizi itici bulacak olmasına yol açmasını boş verin; kendi gözünüzde küçülmenize yol açabilir.
İnsanın kendi gözünde küçülmesi çok kötü bir şeydir, kendine acıma duygusuyla devam edebilir bu, ki o da çok fena bir duygudur. Terk edilmeyi izleyen ilk günlerde sakin olmanın önemi burada da çıkıyor ortaya, acısı çok yeni ve yoğunken insanın kendini tutması daha zordur.
Şarkının da, filmin de, arkadaşın da ağlak, somurtuk, olumsuz olanından uzak durun: Hayata hep olumsuz bakan, neşesiz, enerjisi düşük arkadaşlarınız olabilir, bazılarının bunun için gayet haklı gerekçeleri de olabilir ama bu dönemde böyle arkadaşlarınız tutumlarıyla size istemeden karamsarlığa sürükleyerek zarar verebilirler.
Bir süre için uzak durun onlardan, daha neşeli ve olumlu arkadaşlarınızla görüşmeye çalışın. Müzik ve filmler için de aynı şey geçerli; terk edilip perişan olan insanlardan, ayrılıktan, dertten kederden söz eden şarkılar dinlemeyin, bu tarzda filmler seyretmeyin.
Bunun şöyle bir alakası var konuyla; giden sevgiliyi geri döndürmek istiyorsanız ruh haliniz olumlu olmalı, böylece doğru şeyler yapabilirsiniz. Ruh halinizin olumlu olması için de içinizi karartacak tarzda davranmamanız, size keyif verecek şeyler yapmanız gerekiyor.
“Makul miktarda” umut besleyin: Bana ille de dönecek, mutlaka dönecek diye düşünmeyin; bir yanılma payı bırakın.
Temizlik ve bakımı bırakmayın: Bazılarımız sevgiliden ayrılınca saça başa, temizliğe, üste başa özen göstermeyi bırakırız. Kendini bu şekilde salmak terk edilmiş insanların en büyük hatalarından biridir. Bunun başkalarında yaratacağı olumsuz etkiyi bir yana bırakın, insan kendini öyle görürse kendine güveni ve saygısı kalmaz.
Arada bir küçük hatırlatma mesajları atın: Ayrılmanızın üzerinden bir süre geçtikten sonra, eski sevgilinizin başka biriyle beraber olmadığından da eminseniz kendinizi hatırlatan, onu özlediğinizi belirten mesajlar atın. Mesaj bombardımanı değil ama, arada bir, 1 mesaj.
Öyle hissediyor olsanız bile bu mesajların ağlak, yalvaran bir havası olmasın. Çok etkili olacağını düşündüğünüz dramatik özlü sözler falan yazmaktan da kaçınmanızı tavsiye ederim. Bunu birkaç kere yapıp da hiçbir karşılık alamazsanız artık yapmayın.
Ne çok üstüne varın, ne tamamen uzak durun: Birincisi karşı tarafı daraltır ve size saygı duymamasına, yapışkan biri olarak nitelemesine yol açar; ikincisi de onu umursamadığınızı, gözden çıkardığınızı, bu ilişkiden vazgeçtiğinizi düşünmesine. Genel olarak en doğru davranış bir süre, diyelim ki 1 hafta 10 gün boyunca hiç rahatsız etmemek, sonra şansınızı dikkatle denemektir – arayarak veya mesaj atarak ya da mail yazarak örneğin.