Hepimiz, özellikle yalnız olduğumuz ya da öyle hissettiğimiz zamanlarda, etrafımıza baktığımızda onlarca mutlu, sevgi dolu ve ideal çift gördüğümüz yanılgısına kapılırız. Oysa gerçekte dünyanın düzeni ve insanın yapısı gereği işler hiç de göründüğü gibi yürümez. Oldukça farklı hayat deneyimleriyle beslenen ve farklı karakterlere sahip olan iki insanın hayatı paylaşırken tam anlamıyla uyumlu bir çift olmaları son derece zor olduğundan dünya yeni birliktelikler ve mutlulukların yanında ayrılıklar ve aşk acılarıyla da doludur. Ayrılık acısı ise bunların içinde katlanılması belki de en güç olanlardandır.
Hemen herkesin eski sevgilisiyle öyle ya da böyle kötü anıları olmuştur. Aşk acısını atlatmak ise bu kötü anıların hafızadan silinmesinden çok artık eskisi kadar acı vermemelerini ve insanın hayatında ve zihninde başat bir yer işgal etmemelerini ifade eder. Eski sevgiliyi unutmak kimi zaman oldukça zor bir süreç olsa da hiçbir zaman, hiç kimse için imkansız olmamıştır. Bir düşünün; eğer ayrılığın ilk zamanlarında çekilen aşk acısı hiç azalmadan sonsuza kadar sürseydi şu an hiç kimse kendi hayatıyla, işiyle, yeni ilişkisiyle, ailesiyle ya da arkadaşlarıyla meşgul olamazdı. Kısacası; aşk acısını azaltmak büyük ölçüde kişinin yapısıyla ve biten ilişkinin ayrıntılarıyla ilişkili olsa da mutlaka bir şekilde mümkündür. Yazımızda bu acıyı azaltmak için uygulayabileceğiniz birkaç tavsiyeyle eski sevgiliyi unutmanın yolları üzerinde duracağız.
1. Kendinize zaman tanıyın ve keskin sınırlar çizmeyin. Ayrılık sonrası süreç pek çok kişi için oldukça zordur ve aşk acısını unutmanız gerektiğini kendinize ne kadar sık tekrarlarsanız acınız o denli uzun sürer. Psikoloji biliminde bu duruma “beyaz ayı paradoksu” adı verilir. Özetle, kendinizi aklınızdan beyaz bir ayı geçirmemek konusunda ne kadar telkin ederseniz beyaz bir ayının görüntüsü zihninizde o kadar çok canlanır. Bu nedenle özellikle ilk zamanlarda kendinizi eski sevgiliyi düşünmemek yerine onu hala düşünmenizin ve özlemenizin normal olduğuna ve bu hislerin zamanla hafifleyerek ortadan kalkacağına ikna etmeniz gerekir. Düşüncelerinizden, aklınıza gelen anılardan ve ağlama isteğinizden dolayı suçluluk duymayın, ancak kendinizi kontrol edemeyecek kadar kötü hissettiğiniz durumlarda iyi bir arkadaşa ya da ileri durumlarda bir uzmana başvurmaktan da çekinmeyin.
2. Onunla iletişime geçmeyin. Bir ilişki bittiğinde hepimiz onun neden bittiğini görmezden gelip iyi ve mutlu zamanları gereğinden fazla yüceltme eğilimine gireriz. İnsan ilişkileri açısından son derece sağlıklı olan bu güzel anılar özellikle ayrılığın ilk zamanlarında eski sevgiliyi unutmak açısından bize pek de yardımcı olmaz. Ancak aşk acısını unutmak için hatırladığınız bu mutlu anların içinizde yarattığı eski sevgilinizi arama ve belki barışmak isteme dürtüsünü kontrol altına almanız gerekir. Unutmayın ki bir ilişkinin bitmesi en az bir önemli sebepten kaynaklanır ve yeniden bir araya gelmek büyük ihtimalle bu sorunu ortadan kaldırmayacak, aksine üstünün kapanmasına ve ilerleyen zamanlarda daha yıkıcı biçimde ortaya çıkmasına neden olacaktır. Eski sevgilinizi aramak ya da ona mesajlar göndermek yerine duygularınızın yoğun olduğu anlarda onları kağıda dökmeyi ve ardından ortadan kaldırmayı deneyin. İçinizdekileri hiçbir sınır olmadan yazıya dökmek sizi tahmin edemeyeceğiniz kadar rahatlatacaktır. Ancak unutmayın, bunlar sizin kendinizle ilgili, özel düşünceleriniz ve onları barışma umuduyla eski sevgilinize göndermeyi asla düşünmemelisiniz. Her şeye rağmen eski sevgiliyi aramak sizin için karşı konulamaz bir dürtüyse onu aradığınız, mesaj ya da mail gönderdiğiniz zamanları bir deftere gün ve saatleriyle kaydedin. Bir süre sonra sonuç vermeyen bir çaba için ne kadar enerji sarf ettiğinizi ve kendinize saygınızın düştüğünü fark ederek iletişim kurma çabalarını en aza indireceksiniz.
3. Sosyal ortamınızı düzenleyin. İster uzun, ister kısa süreli olsun bir ilişkide taraflar mutlaka ortak arkadaşlar edinirler ya da mevcut arkadaşlarını birbirleriyle tanıştırarak sosyal ortamlarını bütünleştirirler. Ortak arkadaşlar eski sevgiliyi unutmak söz konusu olduğunda size destek de, köstek de olabilirler. Bunlardan hangisinin sizin durumunuz için geçerli olacağı ise yine büyük ölçüde size bağlıdır. Eğer arkadaşlarınız yaşadığınız üzüntü konusunda duyarsız davranıyor, sürekli sizi aynı ortamda bir araya getirmeye çalışıyor, size sürekli ondan bahsediyor, yaptığınız hataları vurguluyor ve özür dilemeniz ya da barışmanız gerektiği konusunda telkinlerde bulunuyorlarsa onları nazik bir dille uyarmaktan, daha da ileri giderlerse böyle devam ettikleri takdirde onlarla görüşmeyi keseceğinizi söylemekten çekinmeyin. Ancak acınıza saygı gösteren, sizi dinleyen ve mantık çerçevesinde destekleyen ortak arkadaşlarınız varsa onları asla siz ve eski sevgiliniz arasında bir seçim yapmaya da zorlamayın. Bir kişinin ilişkinizin içinde sizi üzmüş ve kırmış olması ya da ilişkiyi bitiren taraf olması kötü ve uzak durulası bir insan olduğu anlamına gelmez. Ortak tanıdıklarınızı onunla görüşmemeye ikna etmeye çalışmak, hatta bu konuda üzerlerinde baskı kurmak olgun olmayan bir davranış biçimidir. Bunun yerine, canınız ne kadar yanarsa yansın, bu anlayışlı ve değerli arkadaşlardan size ondan bahsetmemelerini, beraber geçirdikleri zamanları anlatmamalarını, ondan haber ya da mesaj iletmemelerini ve ikinizi mümkün olduğunca aynı ortama sokmamalarını rica edebilirsiniz. Emin olun anlayacaklardır.
4. Yeni hayatınızı ya da ilişkinizi ona göstermeyin. Eğer onunla iş, eğitim ya da sosyal yaşam gereği aynı ortamlarda vakit geçiriyorsanız eski sevgiliyi unutmak konusunda attığınız adımları ve yeni, mutlu yaşantınızı ona mümkün olduğunca yansıtmak için pek çok imkanınız olacaktır. Hatta pek çok insan yaşam alanları tamamen farklı olsa da bilerek eski sevgililerinin yoluna çıkar ve ne kadar mutlu olduklarını vurgulayarak onları üzmeye ya da geri kazanmaya çalışırlar. Unutmayın ki bu tarz davranışların her biçimi sizin aslında eski ilişkiyi unutmak konusunda pek de yol alamadığınızı ve hayatınızı hala ona odaklı yaşadığınızı gösterir. Birinden intikam almak ya da ona bir şeyler kanıtlamak için mutlu olmaya çalışmak insanın kendine yapabileceği en büyük kötülüktür. Bu nedenle takıntılı davranışlardan kaçınmaya ve kendinizi yalnızca kendiniz ve yanınızda olan sevdikleriniz için yeni bir sayfa açıp mutlu olmaya ikna etmeye çalışın. Unutmayın ki ona göstermek amacıyla ortaya koyduğunuz her davranış ve yaptığınız her ayarlama hem ayrılık acısından kurtulma sürecini uzatacak, hem de acı bir gün geçtiğinde kendinizi kötü hissetmenize neden olacaktır.
