Ana rahmindeki bebeğin gebeliğin ilk yarısı, yani yirminci haftası tamamlanmadan dışarı atılması ve böylece gebeliğin sağlıksız, istenmeyen bir şekilde sonlanması gebelikte düşük olarak tanımlanıyor. Düşüğün nedenleri hamilelik döneminin her 3 aylık periyodu için farklı olmakla beraber genel olarak 20. haftadan önce oluşan kanamalar düşük riskine işaret ediyor. Gebeliğinin ilk 3 ayını süren anne adaylarının yüzde 15’i düşük yapıyor ve bu süreçte yapılan düşükler büyük oranda (yüzde 60) ailevi yatkınlıktan kaynaklanıyor. Doktorlar ailelerin ilk 3 ay içinde oluşan düşüklere çok fazla üzülmemeye çalışmasını tavsiye ediyorlar, zira bu dönemde düşük olduğunda genelde bebekte hayatla bağdaşmayan bir terslik, bir sorun oluyor. 3 ay ve üstü dönemlerde yaşanan düşük olaylarında ise durum farklı; genelde sorun fetüste değil anne adayında oluyor, rahim ağzı yetersizlikleri bebeğin tam ve canlı olarak atılmasına sebep oluyor.
Hamilelikte düşük olayı 35 yaşın üstündeki anne adaylarında daha çok görülüyor; bunun sebebi verimli ve kaliteli yumurta hücrelerinin bu yaştan itibaren azalmaya başlaması. Bebek bulunduğu yere tutunmuşsa, kromozomlarla ilgili bir problem yoksa ve gebelik rahim içine yerleşmişse birkaç saat ayakta kalmak, cinsel ilişkide bulunmak veya yüksek bir yere uzanmak vb. durumlar düşüğe sebep olmuyor. Basit, ufak tefek hareketlerden sonra düşük olması ise bebeğin içeride tutunamamış olduğunun göstergesi. Gebelikte düşük olayı çoğunlukla gebeliğin ilk 3 ayında yaşanıyor. Bunun oranı bazı kaynaklara göre yüzde 75, bazılarına göre ise yüzde 90. Düşüğe yol açan sebeplerle ilgili birçok teori var, fakat sonuç itibarıyla düşüklerin büyük bir kısmının sebebi kesin bir şekilde bilinmiyor.
Düşük tehdidi altında olan anne adaylarına aktivite kısıtlaması ve kanamanın şiddetine göre değişen seviyelerde olmak üzere yatak istirahatı tavsiye ediliyor. Çalışan gebe kadınların kanama tamamen kesilene kadar yemek, tuvalet ve banyo ihtiyacı için hareket etmek dışında yatakta dinlenmeleri ve çalışmaya ara vermeleri gerekiyor. Ayrıca doktorun önerdiği şekilde progesteron tedavisi de uygulanabiliyor. Rahim ağzı yetersizliği söz konusuysa rahim ağzına 3. aydan önce kese ağzı süturu atılıyor, cinsel ilişkiden uzak durmak tavsiye ediliyor. Bütün bu önerilerin etkileri ve faydaları bilimsel açıdan tam bir netlik kazanmış olmamakla beraber uzmanlar bu tavsiyelere uymakta fayda olduğunu söylüyorlar.
