Gebzespor’da Başkan İlker Çakır’ın istifa edeceğinin sinyali çok sayıda yönetici ile birlikte İlker Çakır’ın nazik eşi, Eskiçarşı Taraftar Grubu başta olmak üzere tüm camianın yengesi, Gebzespor Başkanvekili Serap Çakır istifa ettiğinde verildi. 13 Ağustos 2016 günü sona ermek üzereyken Facebook’taki sayfamdan paylaştığım, “Kaybeden sadece Gebzespor olmadı” başlıklı yorumumda özetle, futbol kulüplerinde çok az sayıda kadın yönetici olmasından esasla Serap Çakır’ın istifasının sadece Gebzespor için değil ülkemiz sporu için bir kayıp olduğunu düşündüğümü belirttim.
O süreçte istifalarını veren diğer saygıdeğer Gebzespor yöneticilerine de şunu belirtmek isterim ki sizlerin tavrı da elbette çok önemlidir. Serap Çakır’ın hatun kişi olmasından ötürü pozitif ayrımcılık yapıyorum. Hiç birinizin şahsıyla bir alıp veremediğim yok kaldı ki.
Bilindiği üzere Gebzespor Başkanı, güzel insan İlker Çakır geçtiğimiz dönemin sonunda da istifasını vermiş, belli bir süre sonra kamuoyundan gelen baskı ve desteğin de etkisiyle geri çekmişti. “Kapatılan” Demokrat Gebze Gazetesi’nin eski çalışanı, meslekten kopmayan ve yoluna tam bağımsız gazeteci olarak tanımladığım bir şekilde devam eden bir gazeteci olarak istifanın kokusunu Yönetim Kurulu üyelerinin peş peşe gelen istifalarından ötürü aldım, ihbarı ise birkaç gün öncesinde geldi. İstifanın kesinleştiği bilgisini de istifa açıklamasına saatler kala edindim. O ihbarı gerek parça başı çalıştığım, gerekse gönüllü paslaşmalarda bulunduğum gazetelerin gazetecileri ile paylaştım. “Özel haber” konumundaki kesin bilgi haber olarak yer bulmakta zorlandı çünkü Başkan Çakır’ın ilk istifasının ardından günler sonra geri adım atması beraberinde, “Acaba…” sorularını getirdi. Bence yanlış yaptılar, kendilerince doğru. Bu göreceli bir durum. Yani böylesi bir durumda bir gazetenin, gazetecinin ne tür bir refleks sergilemesi gerektiğine dair kesin bir kanaat yok.
Başkan Çakır’ın ikinci istifasının ardından istifayı geri çekişi ilki kadar uzun sürmedi. Haberin kamuoyuna kesin bir dille yayılmasının ardından 20 dakika sonra istifayı geri çekti. 1982’den bu yana Gebze’de oturan, Gebzespor 3’ncü Lig’de mücadele etmeye başladığından beri taraftarı olan, hele ki ergenlik döneminde hiç ama hiçbir iddiası olmadığı sezonlarda dahi iç saha, deplasman gözetmeksizin peşinde koşturan bir Gebzespor taraftarı olarak kendi adıma mutlu oldum. Bence de devam etmeli. Bu tutumu kimi çevrelerde şahsını yıpratsa da devam etmeli. Başkan Çakır’a bir istifa edip bir geri dönerek tutarsızlık sergilediği şeklinde yönetilen eleştirilere bir karşı duruşum da şu: Aktif siyasette her dönemin adamı olan, partilerin ideolojik programlarının birbirlerine tezatlığına karşın, “Ben halkımız için siyaset yapıyorum” yalanını utanmadan diline dolayan nice fırıldakları kişisel çıkarları uğruna baş tacı eden yurdum insanı, Gebzespor Kulüp Başkanlığı gibi her kongresinde sanki üç beş adayın yarıştığı bir sportif bir sivil toplum örgütünün mevcut başkanının bu masumane git gellerine, “Aaaa. Cık cık…” diyor.
Bir diğer açıdan tahlil edelim:
İlker Çakır hangi gazeteye röportaj verdiyse, “Aktif siyasette yer alacak mısınız?” sorusuna muhatap kaldı ve hepsine kısaca, “Asla…” yanıtı verdi.
İlker Çakır’a ait şirketler günümüzde oto kiralama, emlak ve basın olmak üzere üç ayrı iş kolunda faaliyet gösteriyorlar. Oto kiralamadan çekilmek üzereler. Hiçbir belediyenin oto kiralama ihalesi sonrası, “O işi almışlar” diye isimleri duyulmadı. Değil işi almak, galiba ihalelerine bile girmediler.
Emlak işi sürüyor. Ama o ticareti belediyeler başta olmak üzere kamu ile değil yurttaşlar, firmalar nezdinde sürdürüyorlar.
1.5 sene önce Marmara Gazetesi satışa çıktı, satın aldılar. O süreç içinde Serap Çakır, MHP’ye üye oldu. Her dönemin adamı sözüm ona “gazeteci” takımına mesleğin en kıdemsiz bireylerinden biri olarak hatun kişi kimliğiyle adamlık dersi verdi. O görüşe katılır veya katılmazsınız ayrı mesele ama ideallerinden sapmadı. Yolunda dimdik yürüyor.
Sözün özü şudur ki: Gebzespor’un en riskli deplasmanları dahil olmak üzere hemen her ortama olması gerektiği şekilde eşiyle birlikte katılım göstermedeki çabasından ötürü de takdir ettiğim İlker Çakır dönerken birini unuttu. Sadece Gebzespor için değil ülkemiz sporu için de yengemiz de istifasını geri çektiğini duyurmalı diyorum, başka da bi’şi demiyorum.
