Güneş Koruyucu Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Güneş koruyucu ürünler, özellikle güneşe yoğun biçimde maruz kaldığımız yaz aylarında cildimizi güneşin zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından korumaya yardımcı olur. Kimi güneş koruyucular bunu güneş ışınlarını doğrudan yansıtarak yaparken, kimi de gelen ışınları emerek cilde ulaşmalarını engeller. Bundan yalnızca birkaç yıl önce, pek çoğumuz için doğru güneş koruyucu ürünü seçmek güneşten koruma faktörüne (SPF/GKF) bakmaktan ibaretti. Ancak yapılan araştırmalar, güneş koruma faktörü değerinin yalnızca UVB ışınlarının koruyucu tarafından ne kadar engellendiğini gösterdiğini, oysa UVA ışınlarının da en ciddisi cilt kanseri olmak üzere pek çok sağlık sorununa yol açabildiğini ortaya koydu. Bu nedenle doğru güneş koruyucu seçimi günümüzde daha önemli bir hal aldı. Peki, güneş koruyucu seçerken nelere dikkat etmeliyiz?

  1. Yüksek Güneş Koruma Faktörü

Uzman dermatologlar, her mevsim en az 30 güneş koruma faktörlü ürünlerin kullanılmasını önermektedir. 30 faktörlü güneş koruyucular ile 50 faktörlü olanlar arasında yalnızca %2,5 (30 faktör için %95, 50 faktör için %97,5) koruma düzeyi farkı olsa da oran özellikle hassas cilt yapısına ve açık ten rengine sahip kişiler için önemlidir.

Pek çoğumuz güneş koruyucuları tam anlamıyla doğru uygulamadığımızdan ve vücudumuzun kimi bölgeleri açıkta kaldığından, mümkün olduğunda yüksek faktörlü bir güneş koruyucu kullanmak tavsiye edilmektedir. 30’dan düşük güneş koruma faktörüne sahip ürünler ise hiçbir cilt tipi ya da tonu için yeterli korumayı ne yazık ki sağlamaz.

  1. Geniş Spektrum

Güneş birden fazla türde ultraviyole ışın saçtığından, bunların pek çoğuna, mümkünse hepsine karşı koruma sağlayan bir ürün tercih etmek önemlidir. Bir güneş koruyucuda bakılması gereken en önemli 2 özellik geniş spektrumlu olması (hem UVA, hem de UVB ışınlarına karşı koruma sağlaması) ve 30+ güneş koruma faktörüne sahip olmasıdır.

  1. Kimyasal mı, Fiziksel mi?

Güneş koruyucular zararlı güneş ışınlarına karşı kimyasal ya da fiziksel olarak koruma sağlarlar. Kimyasal güneş koruyucuların içinde çeşitli kimyasal maddeler bulunur. Bu maddeler vücuda gelen güneş ışınlarını deriye değmeden emerek daha uzun dalgalı ışınlara dönüştürür ve zarar düzeylerini azaltırlar. Fiziksel ya da mineral güneş koruyucular ise vücudun üzerinde koruyucu bir bariyer oluşturarak güneş ışınlarını deriye temas etmeden yansıtırlar.

Fiziksel güneş koruyucular genelde çinko oksit ya da titanyum oksitten üretirler ve her iki çeşit de güneş ışınlarını yansıtmada benzer düzeyde etkilidir. Hassas cilt yapısına sahip olan kişilerin muhtemel alerjik reaksiyonlardan kaçınmak için fiziksel koruma sağlayan güneş koruyucular tercih etmeleri daha yerinde olacaktır.

Fiziksel güneş koruyucuların olumsuz yanı ise ciltte beyaz leke bırakabilmeleri ve kimyasal içerikli olanlara göre daha pahalı olmalarıdır. Eğer cildiniz hassas, kızarmalara, kabarmalara ve alerjik reaksiyonlara meyilli değilse kimyasal bir güneş koruyucu ürün kullanmanızda da bir sakınca olmayacaktır.

  1. Rahat Kullanabileceğiniz Bir Ürün

Güneş koruyucu ürünler sıvı, krem, jel, sprey, roll-on gibi pek çok formda bulunabilir. Jel ürünler yağlı cilt tipi ve vücudun tüylü bölgeleri için daha tercih edilebilirken, krem formundaki ürünler kuru ciltleri daha az rahatsız eder. Burada önemli olan sizin her gün ara vermeden rahatlıkla kullanabileceğiniz bir ürün formunu seçmenizdir.

Unutmayın ki düzenli olarak kullanamadığınız, kullanırken rahatsızlık duyduğunuz ve kaçındığınız bir ürün ne kadar kaliteli olursa olsun cildinizi güneşten yeterince korumayacaktır. Bu nedenle, çeşitli formları deneyerek cildinize iyi gelen ve her gün, günde birkaç kez uygulayabileceğiniz bir ürün bulun ve düzenli olarak kullanın.

  1. Suya Dayanıklılık

Denize ya da havuza girecek olmasanız bile, gün içinde terlemeniz güneş koruyucunun etkisini azaltabileceğinden mutlaka suya dayanıklı bir ürün tercih edin. Güneş koruyucular genellikle suya 40 ila 80 dakika dayanabilecek şekilde üretilirler. Bu nedenle özellikle güneş ışınlarının doğrudan alındığı yaz mevsiminde kullandığınız güneş koruyucu ürünün sudan her çıkıldığında, terledikten ya da kurulandıktan sonra, en fazla 2 saatte bir yenilenmesi çok önemlidir.  

  1. Antioksidanlar

Güneş ışınları cildimizi faydalı antioksidanlardan arındırır. Bu nedenle, kullanılacak güneş koruyucunun E vitamini gibi doğal bir antioksidan içermesi faydalı olacaktır. E vitamini cildi dış etmenlerden korumaya yardımcı olduğu gibi ultraviyole kaynaklı zararların giderilmesine de yardımcı olur. Ancak, cildin güneşe karşı hassasiyetini artırabileceğinden, A vitamini içeren güneş koruyuculardan uzak durmak gerekir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Güneş Koruyucu Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni yazılardan haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Giriş Yap

Bin Kelam ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin