Orijinal ismi The English Patient olan İngiliz Hasta 12 dalda Oscar’a aday gösterilmiş ve 9 dalda Oscar almış güzel ve etkileyici bir film. Aşk, romantizm, milliyetçilik, tutku, şefkat, ihanet gibi yoğun duyguları başarılı bir şekilde bir araya getiren filmin vizyona girdiği yıl 1997.
Film boyunca bir harita yapımcısı olan Laszlo Almasy’nin anılarının ışığında tutkulu bir aşk hikayesine ve savaşın insanlar üzerindeki etkilerine tanık oluyoruz. Derin bir hikayesi ve anlatımı olan film izleyicilerin büyük kısmı tarafından arşivlik bir film, bir başyapıt olarak değerlendiriliyor.
Filmde içinde bulunduğu uçağın saldırıya uğrayarak düşmesinden sonra vücudu neredeyse tamamen yanmış olan ve büyük acılar çeken Kont Almasy İtalya’ya götürülüyor ve hemşire Hana da ona bakmaya gönüllü olarak kendisiyle beraber bir manastırda kalıyor. Hana yavaş yavaş onun yaşadığı hayat hikayesini öğreniyor; izleyiciler de. Film Almasy’nin yaşadıklarını geri dönüşler halinde veriyor.
Almasy keşif yapmak için bir arkadaşıyla beraber Sahra Çölü’ndeyken Geoffrey-Katherine Clifton çifti de onlara katılır. Bir süre sonra Katherine’le kont arasında tutku seviyesi hiç düşmeyen bir aşk hikayesi başlar. Filmde bu yıkıcı aşk hikayesinin yanı sıra Hana’nın hayatından kesitleri, hastasına duyduğu büyük şefkati ve Hintli bomba imhacısı Kip’le yaşadığı duygusal ilişkiyi de izliyoruz.
Kurgusu, müzikleri, oyuncuların performansı ve başarılı flash-back’leriyle insanı alıp götüren filmin hikayesi iki farklı zamanda geçiyor: Bunlardan biri Almasy’nin sonunda çok ağır bir şekilde yandığı kazayı geçirip ‘İngiliz Hasta’ olmadan önceki hayatında yaşadığı Katherine odaklı olaylar, diğeri de Hanna’nın yaşamı.
Genç hemşire kadın da tıpkı büyük bir şefkat ve özenle baktığı hastası gibi geçmişin hayaletlerini sevmektedir. Kendisi hem nişanlısını, hem de bir arkadaşını savaşta kaybetmiştir ve onu sevmenin insanlara ölüm getirdiğini düşünür olmuştur; bu yüzden hastasını yaşatmak için elinden geleni yapmaya ve ona sonuna kadar bakmaya kararlıdır.
Farklı hikayeleri ustaca ve başarılı geçişlerle birbirine bağlayan film insanda tiryakilik yaratabilecek kadar sürükleyici ve film arşivinizde yer almayı fazlasıyla hak ediyor. Bazı izleyiciler filmi durağan buluyor, bazıları duygusal sahnelerin abartılı ve filmin de sıkıcı olduğunu düşünüyor. Fakat böyle düşünen izleyici sayısının çok az olduğunu ve çoğunluğun English Patient’i izlenmesi gereken kaliteli filmler kategorisine koyduğunu söyleyebiliriz.
Arka planda II. Dünya Savaşı olsa da esas olarak seyri tutkulu ve yoğun, bitişi son derecede dramatik olan büyük bir aşkı anlatan İngiliz Hasta zamansız/klasik filmler kategorisinde yer almayı da hak ediyor. Her ne kadar uzun oluşuyla sizi yorabilecek olsa da filmi her sahneye, her söze kendinizi vererek izlemenizi tavsiye ediyoruz; çünkü bu filmin anlatacak şeyleri var, gerçekten.
‘Destansı bir film’ olarak da nitelendirilen İngiliz Hasta 2 saat 40 dk. sürüyor. Filmin yönetmeni Anthony Minghella. Oyuncu listesi de şu isimlerden oluşuyor: Ralph Fiennes, Kristin Scott Thomas, Juliette Binoche, Willem Dafoe, Naween Andrews, Colin Firth, Julian Wadham ve Jürgen Prochnow.
