İnternet kullanımının büyük bir hızla artması internete özgü yeni tip suçların ortaya çıkmasına veya bildiğimiz suç çeşitlerinin bu ortama uyarlanmasına yol açarken insanlık tarihi boyunca bütün zamanların problemi olmuş olan çocuk istismarı da bu durumdan nasibini alıyor. 2009 yılında Internet Watch Foundation tarafından yayımlanan bir rapor istismar edilen çocuklara dair görüntüler satan en az 450 farklı suç örgütü olduğunu gösteriyor. Devamlı olarak yöntem değiştiren ve tespit edilmemek için karışık sistemler kullanan istismarcılar daha çok internet altyapısı ve servislerinin ucuz, gelişmiş ve erişilebilir olduğu Kuzey Amerika ve Avrupa ülkeleri ile Rusya’da faaliyet göstermeyi tercih ediyor. Bu tip görüntülerin dağıtımı için resim paylaşım siteleri, sosyal medya platformları, ücretsiz yer sağlayıcılar gibi yasal internet servisleri sabote ediliyor.
Alınan bütün önlemlere rağmen, kendilerini gizlemeye çalışan pedofiller için son derecede uygun bir ortam olan internet üzerinden bir nevi çocuk ticareti yapılması engellenemiyor. Görünen o ki internet ortamı çocuklarla yanlış bir biçimde yakınlaşmayı amaçlayan binlerce sapığı barındırıyor. İnternette çocuk istismarı yoluyla mağdur edilen çocukların büyük bir kısmının organize suç örgütleri tarafında ele geçirilmiş çocuklar olduğu tespit edilirken; pedofiller ise daha çok çevrelerinde sevilen, epeyce bir kısmı üniversite mezunu, kariyer sahibi ve bekar insanlar olarak görünüyor. Çocukların duygularına hitap etmek ve birine bağlanmalarını sağlamak oldukça kolay, iç dünyalarında birer canavar olan ve her fırsatta suça eğilen pedofiller de interneti çok geniş ve cazip bir av alanı olarak kullanıyor.
İnternet üzerinden çeşitli yöntemlerle kurban edilen çocukların büyük bir çoğunlukla 12 yaşından küçük kız çocukları oldukları görülüyor. Online istismara uğrayan çocukların yüzde sekseni kız ve yüzde doksan biri de 12 yaşının altında. Tüyler ürpertici bir istatistik ise istismar görüntülerinde yer alan çocukların yüzde 72’sinin 0-10 yaş aralığında ve içeriklerin yüzde 44’ünün tecavüz ve işkence konularında olduğunu gösteriyor. Çocuk tacizi için kullanılan başlıca yöntemlerin internet üzerinden çocuğun fotoğraflarının elde edilip yayınlanması, online iletişim araçları aracılığıyla çocuklarla yetişkinlere yönelik iletişim kurulması ve çocuğun kamera karşısında uygunsuz davranışlarda bulunmasının sağlanması olduğu görülüyor.
Pedagoglara göre ülkemizdeki çocukları bu şekilde taciz ve istismar edilmekten korumak için yapabileceğimiz bazı şeyler var. Çocuklar sağlıklı bir kuşkuculukla yetiştirilmeli ve‘hayır’ demeyi öğrenmeleri sağlanmalı. Ayrıca devamlı olarak öpülmeyi ve kendilerine dokunulmasını normal saymamalarını sağlamak gerekiyor. Çocukların kendilerine yönelebilecek tehditler ve bunlara karşı gösterecekleri davranışlar konusunda bilgilendirilmesi de önem taşıyor.
Çocukların internette çocuk istismarı yapan çetelerin kurbanı olmaması için hem evlerde, hem de internet kafelerde çeşitli önlemler alınması gerekiyor. Ailelerin çocuklarını uzun saatler boyunca ve gözden uzak bir şekilde bilgisayar başında yalnız bırakmamaları, çocuğa fark ettirmeden bilgisayarını kontrol etmeleri, bilgisayara filtreleme ve kontrol programları yüklemeleri, çocuklarının internet üzerinden kurduğu arkadaşlıklar hakkında bilgi edinmeleri tavsiye ediliyor. İnternette çocukların karşısına aslında çocuk olmayan, ama öyleymiş gibi davranan kötü niyetli kişiler de çıkabiliyor. Çocuklara tepki göstermeleri gereken davranış, konuşma vb.nin ve bunlarla karşılaştıklarında ailelerine haber vermeleri gerektiğinin öğretilmesi de büyük önem taşıyor.
