Acar yazarımız Nehir Özer yepyeni bir yazı dizisiyle karşınızda! Evet, senelerce kedi bakmış olmanın verdiği tecrübeyle evinde kedi besleme arzusunda olan veya kedisiyle anlaşmakta sorun yaşayanlara fikir verebilecek bir dizi yazı hazırlamaya karar verdim. Bu özgür, bağımsız, ancak bir o kadar da sevecen ve sanılanın aksine kıymet bilen hayvanların doğasını hep birlikte araştıracak ve bulduklarımızla aydınlanacağız. İlk yazımı eve alınan yavru denilecek yaşta kedilerin bakımı konusunda yazmaya karar verdim.
Yazımın başlangıcında yavru kedi bakımı demememin özel bir nedeni var. Sizlere ilk tavsiyem sokakta yardıma muhtaç ve annesi tarafından terk edilmiş vaziyette bulmadığınız sürece gözleri henüz açılmamış ve sütten kesilmemiş bir kediyi evinize almamanız. Tıpkı bir bebeğin annesine ihtiyaç duyduğu gibi yavru kediler de ilk günlerinde en iyi ve sağlıklı bakımı ancak annelerinden alabilirler. Bu nedenle bir arkadaşınızın yeni doğuran kedisinin yavrularından birini sahiplenmeye karar verdiyseniz bunun için en az 3 hafta ila bir ay kadar beklemenizi tavsiye ederim.
Bu süreçte kedinin sizi tanıması ve alışması için onu annesinin yanında ziyaret edebilir, beslenme ve uyku dışındaki oyun zamanlarında ona eşlik edebilirsiniz. Kedi bakımı konusunda işinizi en çok kolaylaştıracak şeylerden biri kedinin sizin sesinizi ve kokunuzu tanıması olduğundan bu ziyaretler aynı evde yaşarken sorun yaşamamanız açısından oldukça faydalı olacaktır.
Kedi sahiplenmek her ne kadar başlı başına iyi bir eylem olsa da kimi yükümlülükleri yerine getirebileceğinize emin olmadan böyle bir işe kalkışmanız hem size, hem de kediye psikolojik açıdan zarar verecektir. Bu nedenle kedi bakımı konusunda mama, kum, tüy bakımı gibi şeyleri düşünmeden önce yaşam alanınızı kediyi mutlu edecek biçimde düzenlemeye öncelik vermelisiniz. Unutmayın, kediniz evinize bir misafir ya da süs olarak değil, ailenin bir bireyi olarak katılacak ve evinizi de kendi evi olarak benimseyecektir.
Kimi ufak tefek nesneleri dolap ve masalardan aşağı atmak gibi eylemler onun doğasında vardır ve bunları yapmamayı öğrenmek onun için son derece zor olacaktır. Üstelik kediler bulundukları ortamın kontrolünü ellerinde bulundurmayı da çok severler. Bu nedenle masa ve dolap üstleri, açık raf ve çekmeceler gibi yerlerden kırılmasından korktuğunuz nesneleri kaldırmanız ve salon gibi sıklıkla vakit geçirdiğiniz odaların yüksek yerlerinde kediniz için yastıklar ya da özel bir kedi yatağı yardımıyla özel köşeler hazırlamanız yerinde olacaktır. Bu şekilde küçük arkadaşınız evde kendisine özel bir bölgenin varlığından haberdar olacak ve yeni katıldığı bu ortama adapte olması çok daha kolay olacaktır.