İnsanın sağlığı, kendini iyi hissetmesi ve görünüşüne güven duyması için gereken şeylerden biri de vücut yapısının ince veya normal olmasıdır. Fazla kilolar görünümü bozar, hareketleri ağırlaştırır, üstümüze yakışacak kıyafetler bulmakta zorlanmamıza yol açar. Aramızda hesapsızca yiyip içen ama kilo almayan şanslı insanlar da vardır ama çoğumuz bu konuda dikkatli olmak durumundayız. Diyetler ve diyet yaparken uyguladığımız diğer faydalı şeyler (Spor yapmak, daha fazla su içmek gibi) kilo vermemizi sağlayabilirler ama düşlediğimiz kiloya indikten sonra o dönemdeki sağlıklı alışkanlıklarımızı terk edersek verdiğimiz kiloları geri alırız. Bazılarımız da fazla kilolu değilizdir ama böyle bir potansiyelimiz olduğunun farkındayızdır, ölçüyü biraz kaçırınca ağırlığımız artıverir. Dünyadaki insanların epeyce bir kısmına tanıdık gelecek olan bu sıkıntıları yaşamamanın çaresi kilo koruma diyeti kurallarını hayatımıza yerleştirmektir. Kilo vermek için çabalarken yaptığınız bazı şeyleri bırakmazsanız daha sonra tekrar kilo alma ihtimaliniz büyük oranda azalır.
Şablon diyetler ve sonrası:
Piyasaya sıklıkla yeni şok diyet uygulamaları, mucizeler vaat eden zayıflama ilaçları ve ürünleri sürüldüğünün mutlaka farkındasınızdır. Beslenme uzmanlarının büyük bir kısmı bu tip diyetleri onaylamıyorlar, bunun farkında mısınız? Çünkü şok diyetlerin hemen tamamı kusurlu ve sağlıklı beslenme ilkelerine aykırı. Şöyle ki; insanlara belli bir süre boyunca hep aynı şeyleri yemelerini öneriyor veya vücudumuzu ihtiyacı olan maddelerden bir süreliğine mahrum ediyorlar. Önemli bir nokta da şu ki, bu tarz diyet tariflerinin bir kıyısında ‘Doktora görünmeden uygulamayın’ veya ‘Sağlık sorunlarınız varsa bu diyet size zarar verebilir’ gibi bir açıklama olsa bile insanların epeyce bir kısmı bunu yapmıyor. Şablon diyetlerin muazzam bir reklam kampanyasıyla tanıtıldığı yazılarda da işin bu kısmı dikkat çekerek, baskın bir şekilde belirtilmiyor zaten. Fazla kilo sorunu olan farklı özelliklerdeki birçok insanın kilolarından kurtulmak için aynı diyeti uygulamaları size mantıklı geliyor mu? Kadın – erkek, genç – orta yaşlı – yaşlı, sağlıklı – sağlıksız, hareketli – hareketsiz; hiç fark etmeksizin? Varsayalım ki siz 40 yaşında bir kadınsınız, metabolizmanızın hızı 25 yaşındaki bir kadınınkiyle aynı olabilir mi? Sağlıklı bir insanın vücuduyla şeker veya tansiyon hastası olan, midesinde veya kalbinde sorunlar olan bir insanın uygulayacağı diyet aynı mı olmalıdır? Bu yüzden, hele ki ideal kilonuzun çok fazla üzerindeyseniz size bir diyetisyenle görüşüp kişiye özel diyet uygulamanızı tavsiye ederiz.
Gelelim bu tip diyetlerin sonrasına; şok diyetlerle kilo veren kişilerin neredeyse hepsi, verdikleri kiloları bir süre sonra olduğu gibi, hatta bazen fazlasıyla geri alıyorlar. Sağlıklı bir diyet uygulayıp arzu ettiği kiloya indikten sonra dikkatsiz davranmaya başlayan kişilerin başına da aynı şey geliyor. Kilo koruma diyeti sizi bu istenmeyen sonuçtan koruyacak davranış ve alışkanlıkları içeriyor. İfadenin içinde ‘Diyet’ sözcüğü geçmekle beraber, burada kastedilen şey bir zayıflama diyeti değildir. Dengeli beslenme prensiplerini sadece kilo vermeyi istediğiniz dönemlerde değil, her zaman uygularsanız ve hareketli bir yaşam sürmek için gayret ederseniz sıklıkla kilo almazsınız ve bu kiloları vermek için çareler aramanız da gerekmez. Kilo koruma diyetiyle sağlanmak istenen şey tam olarak budur.
Diyet yapmayı işkence gibi düşünmeyin:
Çokça kilo vermeniz gerekiyorsa disiplinli, katı bir diyet uygulamanız da gerekebilir ve bu kolay bir şey değildir tabii. Ve diyet kelimesi çoğumuzun aklına yarı aç yaşamayı, bazı gıda maddelerini (Ki bunlar tatlılar, kızartmalar, şekerli gıda maddeleri gibi şeylerdir çoklukla) ağzımıza bile sürmemeyi getirir. Oysa bu kelime aynı zamanda ‘Yaşam tarzı’ anlamına da geliyor. Kilo koruma diyeti ile size önerilen şey bu değildir. Nedir peki? Şudur; yiyip içeceğiniz şeyleri bilinçli olarak seçerseniz ve insana çok lezzetli gelen ama pek faydası olmayan belli yiyecekleri nadir olarak tüketirseniz kilo sorunu yaşamazsınız, en azından bu ciddi bir sorun olmaz. Buna ek olarak spor yapmayı, hiç değilse haftanın 3 günü yarım veya 1 saatlik yürüyüşlere çıkmayı alışkanlık edinirseniz bu açıdan daha da emniyette olursunuz. Kilo koruma programı size ayrıca günde en az 2 litre su içmenizi ve öğün sayısını 4’ten az tutmamanızı tavsiye eder.
İdeal kilonuzda kalmayı sürdürmek veya diyet yaparak verdiğiniz kiloları geri almamak için yapabileceğiniz başka şeyler de var. Örneğin her sabah güzel bir kahvaltı etmelisiniz. Öğün aralarında uzun süre aç kalmaktan kaçınmalısınız, çünkü bu ana öğün için sofraya oturduğunuz zaman çok fazla yemenize yol açar. Ara öğünlerde canınızın istediği her şeyi değil, size kilo olarak geri dönmeyecek sağlıklı atıştırmalıkları yemelisiniz. Hazır meyve sularından, asitli içeceklerden uzak durmalısınız. Beslenmenize dikkat etmediğiniz, size kilo olacak geri dönebilecek gıda maddeleri tükettiğiniz günler olabilir tabii. Bu konuda 2 noktaya dikkat etmelisiniz. Birincisi, böyle günlerin sayısı çok fazla olmamalı. İkincisi, sağlıklı beslenme prensiplerine uymadığınız 1 günden sonra bir süre ölçüyü hiç kaçırmamalısınız. Böylece dengeyi sağlamış olursunuz.
