Kurban kesmek birtakım incelikleri, püf noktaları olan bir şey. Bunlara dikkat etmezseniz başınıza sevap kazanayım derken günah işlemekten fiziksel zarar görmeye kadar çeşitli olumsuz olaylar gelebilir. Kurban keserken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bir araştırma yaptım, bu bilgilerin bu dönemde makbule geçeceğini umuyorum. Bunlar tıp uzmanlarının da, din adamlarının da ısrarla tavsiye ettiği şeyler gördüğüm kadarıyla; dünyevi açıdan da, manevi açıdan da önemli şeyler. Bu konuda yapılan hataların Müslümanlık ve Müslümanlar hakkında olumsuz algılar oluşmasına yol açacağını, bir hayvana eziyet ederek sevap kazanmayı ummanın mantıklı bir yanı olmadığını unutmamak gerekiyor.
1. Önceliğiniz hayvana hiçbir şekilde acı çektirmemek olmalı.
2. Kurbanlık hayvan kesim yerine götürülürken itilip kakılmamalıdır.
3. Hayvanın acı çekmemesi için bu işin ehli olan biri tarafından kesilmesi gerekir tabii ki. Aksi takdirde iş olması gerekenden daha uzun sürer, can verme süreci uzar. 1 kerede yapılabilecek bir hareket 2-3 kerede yapılır. Kurban Bayramı sırasında bazen sokaklardan ‘Kurban kesilir, kurban keserim’ falan diyen insanlar geçebilir ama bu kişilerin bu işi doğru dürüst yapıp yapamayacağını bilemezsiniz. Kurbanın asla rastgele biri tarafından kesilmemesi gerekiyor, kesecek olanın becerikli, yetenekli, soğukkanlı, usulleri bilen biri olması önemli.
4. Kurban bıçağı da çok önemli; bu iş için uygun, kaliteli ve gayet keskin bir bıçak kullanılmalı ki kesim kısa sürede, hızlı ve acısız bir şekilde halledilsin; hayvan eziyet çekmesin. Sivas’taki bıçak ustaları kurbanlık hayvanın ucu en az 20 cm. olan çelikten yapılmış, keskin bir bıçakla kesilmesini tavsiye ediyorlar. Tercihiniz tamamen el yapımı olan, bu yüzden piyasadaki diğer bıçaklardan daha dayanıklı ve kaliteli olan bir Sivas bıçağı veya kalitesinden, keskinliğinden emin olduğunuz başka bir bıçak çeşidi olabilir. Ama kalitesiz, ucuz, ne idüğü belirsiz bir şey olmasın; her açıdan kurban kesme işi için uygun bir bıçak olsun. Kesim için uzun uçlu bir bıçak kullanmak gerekiyor, yüzme bıçağı ise biraz daha küt bir model olmalı ki hayvanın derisi yırtılmasın.
5. Çevre temizliğine kurbanı keserken de, kestikten sonra da dikkat edilmelidir. Kesim veya kesimler bittikten sonra kurban kesilen alan kanlar içinde, pis bir görünümde olmamalıdır; hayvanın her parçası bir yana dağılmış olmamalıdır.
6. Toplu kurban kesimi söz konusu ise bir hayvanın kesildiği anları diğer hayvanlar görmemelidir.
7. Çocukların kesim noktalarından uzak tutulması gerekir, bu sahnelerden olumsuz yönde etkilenebilirler.
8. Dini açıdan kurbanlık hayvanın kesim prosedürüne gelince: Eskiden insanlar aldıkları kurbanlığı 1-2 gün evde saklarlarmış ama günümüzün mekanları bunu yapmaya uygun değil; bu yüzden çoğunlukla hayvan bayram günü satış noktalarından alınıp kesim yerine götürülüyor. Burada kurbanlığın önce sol ayağının üstünde olmak üzere kıbleye doğru yatırılması gerekiyor. Kurbanlık koyun ise 3 ayağı, büyükbaş bir hayvan ise yine ayakları bağlanıyor. Hayvanın gözlerinin de bağlanması lazım.
Kurbanı sahibi kesecekse eli kurban edeceği hayvanın üstünde olmalı. Kesim kurban sahibinin vekalet verdiği bir kasap tarafından yapılacaksa her ikisi de ellerini hayvanın üstüne koymalılar. Bu sırada hayvana şefkat göstermeleri, onu sevip okşamaları ve 3 kere tekbir getirmeleri gerekiyor.
Tekbir şu şekilde olmalı: Allahu Ekber, Allahu Ekber, La İlahe İllallah, HuvAllahu Ekber, Allahu Ekber Ve Lıllahil Hamd.Bu tekbirden sonra kasap ‘Bismillahi Allahu Ekber’ deyip bıçağı hayvanın boğazına sürüyor. Eğer kurbanı sahibi kesecekse kendisi tam o esnada ‘Kul İnne Salati Ve Nüsüki Ve Mahyaye Ve Memati Lillahi Rabbi’l Alemin’ ayetini okuyor. Bu ayetin Türkçesi şöyle: ‘Şüphesiz ki benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de alemlerin Rabbi Allah içindir.’ Eğer kurbanın sahibi hayvanın başında değilse, hayvanı kesecek olan kişi de okuyabilir bu ayeti-okuyabiliyorsa yani.
9. Kurbanı bayıltarak kesmek veya kurbanı şoklamak: Bu konuyu iyi araştırmak gerekiyor çünkü farklı görüşler var gibi. Ayrı ve detaylı olarak da yazılabilecek bir mevzu aslında ama ben şimdi kısaca geçeceğim. Şimdi, kurban keserken hayvana kötü muamele edilmemesi, canının yakılmaması gerçekten son derecede önemli, oysa bazı olaylarda kurbanlık hayvanın neredeyse işkence çektiğini görüyoruz. Böyle bakılınca kurbanı bayıltmak veya şoklamak iyi bir yöntemmiş gibi görünüyor. Öte yandan, Diyanet’in 2013’de yaptığı bir açıklamaya göre, şoklama sırasında hayvanın beyin ölümü gerçekleşir ve bu da İslami usullere uygun bir şey değildir, yapılmamalıdır. Ama bayıltma olabilir. Bu açıklama kurbanlığın canlı olmasının gerektiği ama şoklamayla öldüğü mantığına dayanıyor; ölü bir hayvanın kesilmesi caiz değil.
Dediğim gibi, bu biraz karışık ve tartışmalı bir konu, kurban kesme olayını her yönden mükemmel bir şekilde yapmak istiyorsanız bunları araştırmanız gerekiyor. Bayıltma yöntemleri çeşit çeşit mesela; tabancayla bayıltmak var, elektrik akımı vermek var. Müslüman olmayan ülkelerde kurban kesiminin bu şekilde yapılması yasal olarak zorunlu imiş. Fakat bazı araştırmalar, amaç hayvanın acı çekmemesini sağlamak olsa da bazen tam tersine acı çektiğini gösteriyormuş. Veya hayvan şoklama sırasında ölebiliyormuş, bu işi bozar çünkü ölü hayvanı kurban edemezsiniz, canlı olması lazım. En temizi telefon edip Diyanet’e ‘Kurbanı bayıltarak kesmek caiz mi?’ diye sormaktır belki de, bilemiyorum. Ki bugünlerde sormaya başlamışlardır insanlar belki de.
10. Sığır, koyun, keçi ve manda cinsinden hayvanlar ‘Zebh’ yöntemiyle kesilmelidir; yani hayvan çenesinin hemen altından boğazlanıyor. Kurban keserken hayvanın şah damarlarını, nefes ve yemek borularını da kapsayacak şekilde omurilik kemiğine kadar kesilmesi gerekiyor. Enseden kesmek dinen yasak, bu durumda hayvan yenmiyor. Kurbanın başının koparılması meselesine gelince; hayvanın canı çıktıktan sonra başının gövdesinden ayrılmasında bir sakınca yok ama bunun canı çıkmadan önce yapılması pek tasvip edilmiyor. Fakat boğazdan kesmeye başlayıp da istemeden başını koparırsanız bu sorun değil, bu durumda hayvanı yiyebiliyorsunuz. Ense tarafından kesildiğinde ise, başı kopsun veya kopmasın o hayvan yenmiyor.
Ülkemizde deve kesmek pek söz konusu değil ama bilgi olarak yazayım, deve de ‘Nahr’ denilen bir işlemle kesiliyor. Bu işlem sırasında hayvan ayakta oluyor ve sol ön ayağı bağlanmış vaziyette göğsünün hemen üstünden kesiliyor.
11. Gelelim kan akıtma meselesine: Kasaplık bir hayvanın ortalama canlı ağırlığının yüzde 7.5-8 kadarı kandan oluşuyor ve kesim sonrası ideal, kaliteli, sağlıklı bir et sağlamak için hayvanın canlı ağırlığının yüzde 4-4.5’u oranında bir kanın akıtılması gerekiyor. Kan belirtilen şekilde akıtılıp boşaltılırsa hem hijyenik ve kaliteli, hem de uzun süre muhafaza edilmesi mümkün bir kurban eti sağlamış oluyorsunuz.
12. Her Kurban Bayramında illa ki birtakım kurban kesim kazaları oluyor. İnsanlar kurban keserken kullandıkları kesici aletlerle kendilerini yaralıyor veya büyükbaş hayvanları yatırmaya çalışırken vücutlarında kırık çıkıklar oluşmasına yol açıyorlar. Kaliteli araç gereç kullanımı, hayvanın bu işi bilen biri tarafından kesilmesi bu gibi kazaların yaşanmaması açısından da önemli. Kesim kazaları çoğunlukla doku kesiği, damar veya tendom kesilmesi gibi sıkıntılar şeklinde oluyor ve bunların büyük kısmı sağlık kuruluşlarında basit bir ayakta tedaviyle hallediliyor. Fakat nadir de olsa daha ciddi vakalar da olabiliyor.
Kurban kesimi sırasında başınıza böyle bir şey gelirse oluşan yarayı hemen temizlemeli ve enfeksiyon kapmasın diye kapatmalısınız. Kanama varsa yaraya baskı yaparak kanamayı durdurmaya çalışmak lazım. Bir türlü durmayan ciddi bir kanama söz konusu ise yaraya daha fazla baskı yapmak ve zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gitmek gerekiyor. Yaranın üstüne et veya başka bir şeyler koymayın, bu gibi uygulamaların bilimsel bir tarafı yok, aksine daha çok zarar görebilirsiniz.
Geçmişte gördüğüm kurban kesimleri ile şimdi medya aracılığı ile gördüğüm kurban kesimleri birbiriyle bağdaşmıyor… Hayvanlar telef ediyor..Yazık..:( Umarım bu bayram yine o bildik manzaralar çıkmaz karşımıza..
Bayramınız kutlu olsun. sevgiler..:)
Ben de öyle umarım. Amaç iyi olsa bile uygulama kötü ve yanlış olursa kötü bir yöntemle yapılınca olay çirkinleşiyor bazen.
Ben de sizin güzel bir bayram geçirmiş olduğunuzu umarım. Teşekkürler.