1944 ABD yapımı Laura (Kanlı Gölge) filmi suç – polisiye, romantizm ve gizem unsurlarını içeriyor. Kara film tarzındaki filmin yönetmen koltuğunda Otto Preminger – Rouben Mamoulian ikilisi oturuyor. Vera Caspary’nin en iyi bilinen eseri olan Laura adlı dedektif romanından ilham alınarak çekilmiş olan filmin başlıca oyuncuları Gene Tierney (Laura (Hunt), Dana Andrews (Dedektif Mark McPherson), Clifton Webb (Waldo Lydecker), Vincent Price (Shelby Carpenter) ve Judith Anderson (Ann Treadwell).
Laura (Kanlı Gölge) 1944 filminin konusuna gelince: New York polis departmanından Dedektif Mark McPherson, güzel ve başarılı reklam yönetmeni Laura Hunt’un vurularak öldürülmesinin ardındaki sırrı çözmek için uğraşmaktadır. Bu amaçla genç kadının etrafından hiç ayrılmayan köşe yazarı Waldo, zengin ve sosyetik teyzesi Ann, çapkın nişanlısı Shelby ve hizmetçisi ile çeşitli görüşmeler yapar.
Araştırması sırasında Laura’ya karşı bir şeyler hissetmeye de başlar. Laura’nın odasında düşüncelere dalmış bir halde oturduğu bir gece yaşadığı bir olay Mark’ın olaylara bakışını tamamen değiştirir. Cinayet soruşturması artık başka yönlerde ilerleyecektir.
Seçkin bir çevrede yaşanan olumsuz, uğursuz olayları ve sarsıcı ilişkileri konu alan filmin polisiye film sevenlerin ve film noir tutkunlarının hoşuna gideceğini sanıyorum.
Suçlunun kim olabileceğine dair tahminler yürüterek sıkılmadan, merakla ve ilgiyle izlenebilecek bir film bu. Yavaş, hafif bir şekilde başlıyor ve ağır ağır yükselen gerilimiyle izleyiciyi içine çekiyor. Sizi bir bilinmezler diyarında dolaştırıyor ve finalde de her şeyi anlamanızı sağlıyor.
Eski filmler arasında geziniyorum ben bugünlerde. Güzel filmler çıkıyor karşıma ve bazıları hakkında yazarak web sayfalarımı zenginleştiriyorum.
Filmi keyifle seyrettim, bir yandan takı yaptım ve bittikten sonra da Binkelam sayfalarına bir yazı daha eklemiş oldum, daha ne olsun?
Bir de kahve olsa iyi olurdu aslında, kalkıp yapayım bari.
