İçine şahsımın da dahil olduğu bir grup insan özellikle bahar aylarında ve mevsim geçişlerinde sık sık grip ve soğuk algınlığı sorunlarıyla karşılaşıyorlar. Elbette ani hava değişimleri sırasında yeterli önlem alınmazsa bu tarz rahatsızlıklara yakalanmak normal, ancak kimilerimiz bünyesi ya da bağışıklık sistemi çeşitli nedenlerle grip tedavisi konusunda yetersiz kalabiliyor ve bu kişiler aynı günün gündüzü ve gecesi arasındaki sıcaklık değişiminden dolayı bile hemen gribe yakalanabiliyorlar. Kişinin sosyal hayatını ve işini veya okulunu sürekli sekteye uğratan böyle bir zayıflık söz konusuysa elbette öncelikle bir uzmana danışılıp gerekli test ve tetkiklerin yapılması gerekiyor. Ancak bu sırada soğuk algınlığından ve gripten korunmak için kendimiz uygulayabileceğimiz birkaç yöntem de mevcut. İşte işinize yaramasını umduğumuz kimi gripten korunma yolları;
1. Aşı Olun.
Sanırız bu madde hakkında fazla bir açıklama yapmamıza gerek yok. Tüm dünyadaki uzman doktorlar tarafından özellikle çocuk yaştaki bireylere belli aralıklarla mutlaka uygulanması tavsiye edilen grip aşısı bu hastalıkla karşı karşıya gelmeden önünü kesmenin en garantili aracıdır. Özellikle sıklıkla üşütme kaynaklı hastalıklar yaşayan, bünyesi bu tarz hastalıklara karşı fazla dirençli olmayan kişiler için grip aşısı yaptırmak sağlık açısından kritik öneme sahiptir. Ancak en etkili gripten korunma yolları arasında bulunan grip aşısını yaptırmak için burnunuzun akmaya ve boğazınızın ağrımaya başlamasını beklememelisiniz. Genel olarak her yıl ağır bir grip ya da soğuk algınlığını geçirdiğiniz dönemi aşağı yukarı belirleyip bir doktora danışarak bu dönemden belli bir süre önce aşıyı yaptırmanız çok daha güvenli olacaktır.
2. Beslenmenize Özen Gösterin
İnternette ufak bir araştırma yaptığınızda hemen her derdin devasının sağlıklı beslenmeye özen göstermekten geçtiğini kolaylıkla görebilirsiniz. Her ne kadar klasik ve kalıplaşmış bir söylem gibi görünse de sağlıklı beslenme gripten korunmanın yolları arasında çok önemli bir yer tutar. Özellikle zengin C vitamini içeriğine sahip portakal, kavun gibi meyveler ve ıspanak, bezelye gibi sebzelerden mevsimine uygun olarak günde en az bir porsiyon tüketmeyi alışkanlık haline getirirseniz hem mevsim geçişlerinde daha dinç ve enerjik olduğunuzu, hem de grip, nezle ve soğuk algınlığına çok daha nadir yakalandığınızı fark edeceksiniz.
Bu maddeyi bitirmeden önce gripte beslenme konusunda düşülen oldukça yaygın bir hataya da dikkat çekmek isteriz. Nane limon, limonlu çay, ıhlamur, sıcak çorba gibi sıvılar gribi atlatmak konusunda size yardımcı olabilecek faydalı takviyelerdir. Ancak sürekli kaynar derecede sıcak sıvılar tüketmek hastalığı atlatmak açısından sağlıklı bir yöntem değildir. Unutmayın, bu tarz sıvıların alımında önemli olan içeceklerin sıcaklığı değil içerdikleri malzemeler ve bu malzemelerin vücuda olan faydalarıdır. Çok sıcak içecekleri bilinçsizce arka arkaya tüketmek ise umulanın aksine boğaz yollarınızın daha da yıpranmasına neden olarak hastalık belirtilerini kötüleştirebilir. Bunun yerine ihtiyacınız kadar faydalı sıvıyı ılık durumdayken tüketmeye çalışmanızı tavsiye ederiz.
3. Açık Havadan Korkmayın.
Soğuk algınlığının yarattığı boğaz ağrısı, hafif titreme ve üşüme gibi durumlar sizde gripten korunma amacıyla sürekli çok sıcak ortamlarda bulunmanız ve açık havaya çıkmamanız gerektiği yanılgısını oluşturabilir. Oysaki temiz hava almak başlıca gripten korunma yolları arasındadır. Elbette hastalığınızı terleyerek üzerinizden atmak için bir süre camları kapalı bir odada yatabilir ya da dinlenebilirsiniz, ancak bu durumun sürekli hale gelmesi soğuk algınlığınızın gribe dönüşme sürecini tetikleyecek ve hızlandıracaktır. Bunun yerine özellikle yaz ve bahar aylarında havanın sıcak, esintinin az olduğu saatlerde bulunduğunuz ortamda en az bir camın açık olmasını sağlamaya çalışın. Bu şekilde yatarak dinleniyor olsanız bile ciğerlerinize çekeceğiniz temiz hava vücudunuzun hastalık halini kabullenmesini önleyecektir. Camları açmanın içeriyi soğutarak grip belirtileri üzerinde arttırıcı etki yapabileceği soğuk havalarda ise günde en az üç kez birer saat olmak üzere başka bir odaya taşınıp yattığınız odayı havalandırmanız gerekmektedir. Ayrıca, özellikle camların açılamadığı ya da cam olmayan odalarda bir grip hastası varsa kesinlikle sigara içilmemesi gerektiğini de unutmayın.
4. Giyinmeyi Abartmayın
Sanılanın aksine mevsim geçişlerinde çok kalın ve kat kat giyinmek gripten koruyucu bir önlem değildir. Mevsimin özelliklerine uygun giyinmek ve gerekiyorsa ekstra önlemler almak sağlık açısından elbette çok önemlidir, ancak bunu abartmak istenmeyen sonuçlara ve hatta hastalığı bile bile davet etmeye neden olabilir. Üşümemek için gömleğinizin içine teri emen pamuklu bir atlet giymek ya da yanınızda bir hırka bulundurmak kesinlikle çok iyi bir fikirdir. Ancak alabildiğine sıcak bir bahar gününde grip olurum korkusuyla kalın bir mont giymeyi gripten korunma yolları arasında sayamayız. Aksine, bu tarz gereğinden ağır ve kalın kıyafet seçimleri kişiyi normalin üstünde terleterek bu terin vücutta kuruması ya da rüzgarla temas etmesi sonucu hiç yoktan hasta edebilir.
Hastalığınız sırasında hem sağlıklı ve yeterli beslenip hem de formunuzu korumak istiyorsanız buraya tıklayarak “Kilo Aldırmayan Besin Maddeleri Listesi” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz. Sağlıklı günler dileriz.
