Binkelam’da da hakkında sürekli yazılar yazdığımız kilo verme ve sağlıklı yaşam mevzuları 2000’li yıllarda büyük bir beslenme ve spor endüstrisinin doğuşuna neden oldu. Light gıdalar, pek çoğunun etkinliği kanıtlanamayan ve hatta ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen zayıflama hapları, zayıflama karışımları, ekspres spor merkezleri ve benzeri ürün ve hizmetler ne hikmetse dünya genelinde giderek şişmanlayan insanlara kitlesel biçimde ulaştırılıyor. Bizden birkaç nesil önce yaşayan insanların bahçe ve tarlalardan koparıp bedavaya rahatça yedikleri organik gıdalar prestijli marketlerde ve organik ürün dükkanlarında fahiş fiyatlara satılıyorlar. Ancak tekrar etmekte yarar var ki başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere dünyanın hemen her yerinde insanlar fazla kilo ve obezite gibi sağlık sorunlarına giderek daha yatkın hale geliyorlar.
Diyet yapmak kimi zaman kilo vermenin ve sağlıklı bir yaşam sürdürmenin tek yolu gibi görünebiliyor. Ancak kalorileri düşsün diye doğal yapılarıyla anormal biçimde oynanan light ürünler ve türevleri kısa vadede işe yarasalar da bu işin kesin anahtarı olmaktan uzaklar.
Diyet yaparken değişen beslenme alışkanlıkları hedef kiloya ulaşıldıktan sonra sürdürülemiyor. Araştırmalara göre yalnızca diyet yaparak verilen kiloların %95’i izleyen 5 yıl içinde geri alınıyor. Yeme alışkanlığını ciddi biçimde değiştirmeden haftada en az dört gün düzenli olarak yapılan spor bile kilo vermek ve formu korumak konusunda tek başına yapılan diyetlerden daha etkili oluyor. Tahmin edebileceğiniz gibi fazla kilolardan kurtulmak ve onları geri almamak için yapılabilecek en doğru şey ise sporu ve diyeti yaşam tarzınıza dengeli biçimde dahil ederek alışkanlık haline getirmek, hızlı kilo kaybı sağlayan şok diyetler konusunda incecik görünmek istediğiniz yaz aylarına az bir zaman kalmış olsa dahi dikkatli olmak ve katkısız su tüketimini ideal düzeye çıkarmak.
Günümüzde hemen her markette karşımıza çıkan light içecekler, süt ürünleri, hazır gıdalar ve bunların türevleri aslında kalori ve yağ oranları azaltılmış olduğundan kilo verme sürecine gerçek anlamda katkıda bulunabiliyorlar. Unutulmaması gereken şey ise diyet yaparken dikkat edilecekler arasında gıdaların kalorilerinin yanında başta protein, karbonhidrat ve yağ olmak üzere diğer besin değerlerine de dikkat edilmesi gerekliliği. Örneğin sizin için önerilen günlük kalori 1600’se bunun tamamını yağ oranı yüksek gıdalardan veya karbonhidratlardan sağlamak kısa vadede kilo kaybı sağlasa da vücudunuzda yağlanmaya, sarkmalara ve kondisyon kaybına neden olacaktır. İdeal olanı ise protein ağırlıklı bir diyettir. Ancak bu noktada da yalnızca protein içerip yağ ve karbonhidratları dışlayan beslenme programları konusunda temkinli olmak gerekir.
Tıpkı belli bir kıyafetin moda olması gibi yıldızı kısa sürede parlayan, mucize diyet olarak lanse edilen ve altında beslenme uzmanlarının imzası bulunan her program sağlıklı olmak zorunda değildir. İsteklerinizi ve yaşam tarzını anlayabileceğini düşündüğünüz bir diyetisyenin ya da beslenme uzmanının boyunuzu, kilonuzu, vücut yağınızı, vücut tipinizi ve daha pek çok kriteri göz önünde bulundurarak size özel hazırlayacağı bir diyet programı uygulamak ve haftanın en az 3 günü yapılacak 30 ila 60 dakikalık kardiyo egzersizlerini (yürüyüş dahil) hayatınıza katmak muhtemelen çok daha iyi sonuçlar verecektir.
Hem diyetinizi bozmayacak, hem de damağınızı şenlendirecek birkaç basit tarif arıyorsanız “Kilo Aldırmayan Pratik Yemek Tarifleri” konulu yazımıza göz atabilirsiniz. Sağlıklı günler dileriz.
Faydalı bir yazı olmuş teşekkürler
Ziyaretin için ben teşekkür ederim. Müsaittim, anında iade-i ziyaret yaptım. Yine beklerim.