Arama motoru optimizasyonu veya seo blog veya web sitelerinin içeriklerinin hedeflenilen anahtar kelimelerde arama yapıldığı zaman üst sıralarda yer almasını sağlamak için yapılan çalışmalardır. Sosyal medya optimizasyonu ( social media optimization) ise internet kullanıcılarının sosyal mecralara gösterdiği büyük ilginin neredeyse kendiliğinden ortaya çıkardığı bir gerekliliktir ve sitelerin ziyaretçi trafiğinin sosyal mecralar üzerinden (de) arttırılması için yapılan çalışmalar anlamına gelir. Amaç seo ile aynıdır aslında; daha çok ilgi çekmek ve ziyaretçi sayısını arttırmak; fakat gidiş yolları farklıdır. Seo için sitenize belli özellikleri olan içerikler ve görseller eklersiniz; smo için ise bu içerikleri sosyal ağlarda paylaşırsınız. Ve bu paylaşımı doğru bir şekilde yapmanın da kendine özgü yolları vardır.
Sosyal mecralardan en doğru şekilde faydalanmak gerekiyor.
İnsanlar Facebook, Twitter, YouTube, Google plus, Instagram, Linkedin gibi sosyal mecralarda oldukça fazla zaman geçiriyorlar; bu da web sitelerini bu durumdan yararlanmaya sevk ediyor doğal olarak. Bu büyük potansiyeli kullanabilirseniz içeriklerinizi okuyanların, beğenenlerin, paylaşanların, tavsiye edenlerin sayısı artıyor; pazarlamak istediğiniz ürün veya hizmet daha çok alıcıya ulaşıyor, bağlantılarınız artıyor, daha çok bilinir hale geliyorsunuz vs. SMO için yapılan çalışmaların alt yapısı içeriktir. Kullanıcılar gördükleri her şeyi paylaşmazlar elbette, onlara paylaşma isteği duyacakları kaliteli, özgün ve ilgi çekici içerikler sunmak gerekiyor. Bunu sağlamanın yollarından biri web sitelerindeki paylaşım butonlarının aktif olması. Sosyal medya optimizasyonu amacıyla oluşturulan içeriklerin kullanıcıya hitap etmesi, kolay paylaşılır olması, bir link veya düz bir içerikten ibaret olmayıp yorum yazıları ve teşekkür bildirimleriyle desteklenmesi de gerekiyor.
Smo çalışmaları seo çalışmalarını güçlendirir.
Doğru ve özenli bir şekilde yapılan smo çalışmaları seo çalışmalarınızı fena halde destekler ve güçlendirir. İnternette milyonlarca site var; milyonlarca insan hevesleniyor, uğraşıyor, emek veriyor, bu uğurda hile yapıyor, yazıyor, görsel ekliyor, makale özgünleştiriyor, paylaşıyor vs. Öte yandan şu da var; bu işlerin o kadar da kolay olmadığını, insanı yorduğunu, ciddi oranda sabır ve çaba gerektirdiğini fark eden birçok kişi veya kurum bir noktada vazgeçebiliyor. Eğer gereken çabayı ve sabrı gösterir, yükselmek için gereken her şeyi yapar ve bunu işin üçkağıdına kaçmadan yaparsanız, yeni şeyleri – eğilimleri – gereklilikleri öğrenip olabildiğince uygularsanız orta veya uzun vadede ortaya bir şeyler çıkarma şansınız var. Bunun size maddi bir getirisi olabilir de, olmayabilir de. Fakat doğru düzgün, kuralına uygun, talebi karşılayan içerikler ve bunların yaygınlaşması, ilgi görmesi için yapılan çalışmalar en azından bir popülarite edinmek, insanlar tanımak, arkadaşlıklar ve iş bağlantıları kurmak gibi olanakları getirir. Bu da az şey sayılmaz herhalde.
Web sitelerinin popülerleşmesi için hileli yollara sapmanın başlıca riskleri şunlar: Hoşa gitmeyen, kurala uymayan, sahtekarca şeyler yaparsanız; örneğin ilgi çekecek bir başlığı aslında çok ilgisiz bir şeye ilgi çekmek amacıyla kullanırsanız; ana başlığa ilgi duyarak siteniz tıklayan bir ziyaretçi kandırıldığını fark eder tabii ki ve hele ki sunduğunuz diğer konu ilgisini çekmiyor veya onu sinirlendiriyorsa bir daha sitenize girmemeye dikkat eder. Arama motoru veya sosyal medya optimizasyonu işini hileli yollarla yapmanın bir diğer sakıncası ise yaptığınız şeyler arama motorları tarafından fark edildiğinde bir şekilde cezalandırılabilecek olmanızdır. Bu konuyu pek bilmiyorum ama ban yemeye kadar yolu var herhalde.
Optimizasyon çalışmaları dijital itibar (da) getirir.
Dijital itibar konusu da bu konuyla direkt bağlantılı tabii; yaptığınız çalışmalar kişisel veya kurumsal marka yönetimi yapmak anlamına da geliyor. Bunlar matruşka gibi konular aslında; hepsi birbirine bağlı, her biri ötekine temas ediyor, biri diğerinin içinden çıkıyor vs. Sosyal medyada kriz yönetimi konusu da buraya bağlanır mı, gayet de bağlanır; bunu öğreneceksiniz ki başkalarının yaşadığı olumsuz şeyleri yaşamamak için tedbir alacaksınız veya başınıza geldiğinde nasıl hareket etmeniz gerektiği konusunda fikriniz olacak.
SMO konusuna dönelim yine; bu konuda neler yapmalısınız? ‘Yapmalıyız’ daha doğrusu; bir bloğu ve bir sitesi olan, bir yandan özgün makale yazarlığı yapıp diğer yandan kendi sitelerini geliştirmeye çalışan biri olarak bunları benim de yapmam gerekiyor. Nasıl yetişeceksem, neyse o ayrı konu. Bir kere; ilgi çeken, aranan, sorulan konuları bulmalıyız. Bunları içlerinden aranma hacmi olan kelimeleri veya kelime gruplarını da geçirerek yazmalıyız. Yazılarımız akıcı, yazım kurallarına uygun, kolay anlaşılan, enerjik, sıkmayan yazılar olmalı ve görsellerle desteklenmeli. Bu görsellere de başlık ve tanım yazmalıyız çünkü arama motorları onları ancak bu şekilde algılayabiliyor. Bloğumuzun veya web sitemizin url adresini ve içeriklerini üyesi olduğumuz sosyal mecralarda paylaşmalıyız. Benim bunun doğru olmadığını anlayana kadar sitemin Facebook sayfasında yaptığım şeyi yapmamalıyız; sadece link vermemeliyiz yani. Arada bir selam-sabah, güzel bir söz veya dize, hatır sorma, bir konuda fikir alma, anket yapma gibi şeyler de yapmamız gerekiyor.
Smo – empati bağlantısı
Paylaşımcı, sıcak ve samimi olmalı; nasıl kendi içeriklerimizin paylaşılmasını istiyorsak biz de başkalarının içeriklerini paylaşmalıyız. Takip edilmek istiyorsak aynı zamanda takip de etmeliyiz. Bir yandan sosyal medya optimizasyonu bir yandan da empati yapmalıyız bir yerde, sen ilgi ve iltifat istiyorsun da başkaları istemiyor mu, istiyor; aynı amaca yönelik hareket ediyorsunuz sonuçta. Yapılan yorumlara cevap vermek veya onları beğenmek; teklif edilen sayfaları beğenmek ve/veya paylaşmak gerekiyor. Etkileşim çok önemli, hepimiz birbirimizden besleniyoruz ve dükkanlar böyle böyle genişliyor. Her şeyi beğeneceğiz diye bir şey yok tabii; hiç hoşlanmadığımız bir konudur, hiç hoşlanmadığımız bir kişidir; elbette seçeceğiz. Ama ‘çok zor beğenen bir insanın n’apiim’ havasına da girmeyelim pek, yardımcı olalım ki birileri de bize yardımcı olsun.
Yaratıcı, orijinal, esprili, eğlenceli, ilgili, paylaşımcı, anlayışlı olmamız gerekiyor. Grup sayfası açtık ve ilgi mi bekliyoruz, ilgi duyduğumuz grup sayfalarını tespit etmeli ve onlara ilgi göstermeliyiz mesela; bu şekilde geri dönüş almak mümkün olabilir. Belli bir konuda fikrimiz ve bilgimiz varsa o konuya yoğunlaşıp o alanda takip edilen, ne söylediğine göz atılan biri olmayı deneyebiliriz. Sitemizi takip eden, içerikleri paylaşan, yorum yapan kişilere bir şekilde mutlaka teşekkür etmeliyiz. Samimi ve şeffaf davranmak artistik, yapay ve fazla iddialı olmaktan daha iyi sonuç verir ve daha çok saygı uyandırır. Yalnız samimiyet ve şeffaflığı lüzumlu-lüzumsuz neyiniz varsa ortaya dökmekle karıştırmamak lazım bence.
Var ya, bu konuda bir bu kadar daha yazabilirim aslında. Çünkü bilgi almak için sekmelere baktım ama kendim de bu konuda öğrenme ve daha iyi anlama sürecinde olduğum için kendi gördüğüm, öğrendiğim şeyleri de kattım pek çok yerde; yazının yarısı doğaçlama oldu. Çok da kolay aktı o yüzden. Artık durmak lazım herhalde. Hem benim başka yazılar da yazmam gerekiyor.