Birkaç gün önce (Tam olarak 3 Mart 2017) gezi rotamı yaparken aslında haftanın en çok satan kitaplarını belirlemek için Sultanahmette’ki Alfa Basım Yayın Dağıtım evine gideyim diyordum. Yeni kitaplara göz atmaya hevesliydim, hem de bir kitap almaya niyetim vardı; Ayşe Kulin’den Kanadı Kırık Kuşlar.Arkadaşım Deniz’in de o tarafa gideceğini öğrenince onunla birlikte gitmeye karar verdim. Sirkeci’de buluştuk. Biraz oralarda dolaşıp Sultanahmet’e geçtik. Sultanahmet’te Bir Gün konulu bu yazı işte o günümüzün hikayesidir.
Kitaplar hayatımda önemli bir yer tutar. Klasik bir söz vardır: “Ben çocukluğumdan beri okumayı çok severim”. Bu benim için geçerli değil. Hiç sevmezdim kitap okumayı, çoğu zaman mecburen okurdum. Hele kompozisyon yazmak benim için bir kabustu. Sonradan okumayı o kadar çok sevdim ki elimden kitap düşmez oldu. Hal böyle olunca Denizle beraber Alfa’yı bulup içeri daldık. Yakın bir arkadaşım çalışıyor orada, bu sayede her yeri baştan aşağıya gezdik. Aslında çok kitap beğendim ama düşündüğümün yanında sadece bir kitap daha aldım. Sonuçta bugün 20 kitap desem alırım, hatta bir ara bana bir sandalye verin kenarda oturur okurum dedim. İçerisi yoğundu ama, o yüzden fazla meşgul etmemeye çalıştık. Haftanın en çok satan kitaplarını da öğrendim bu arada. İşte liste:
Listede benim de şu anda okuduğum Kürk Mantolu Madonna da var. Tavsiye ederim.
1 | Sen On Yedi Yaşımsın, Clz | Miraç Çağrı Aktaş | Olimpos Yayınları |
2 | Huzursuzluk, Clz | Zülfü Livaneli | Doğan Kitap |
3 | Şimdi Biz Neyiz? – Pucca Günlük, 6. Ki, clz | Pucca | Dex |
4 | Nutuk – Gençler İçin Fotoğraflarla, Clz | Mustafa Kemal Atatürk | İş Bankası Kültür Yayınları |
5 | Geliştiren Anne – Baba, Clz | Doğan Cüceloğlu | Remzi Kitabevi |
6 | Alex De Souza, Clz | Halil Beytaş | İndigo Kitap |
7 | Hayvanlardan Tanrılara – Sapiens, Clz | Cihan Kara | Kolektif Kitap |
8 | Kürk Mantolu Madonna, Clz | Sabahattin Ali | Yapı Kredi Yayınları |
9 | Mutluluk Kürleri, Clz | Ümit Aktaş | Hayy Kitap |
10 | Arayış, Clz | Arda Erel | İnkılap Kitabevi |
11 | Yabancı Veyl, Clz | Öznur Yıldırım | Pegasus |
12 | Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi, Clz | Bağış Bilir | Kolektif Kitap |
13 | Gökyüzüne Not, Clz | Ahmet Batman | Destek Yayınları |
14 | Kanadı Kırık Kuşlar, Clz | Ayşe Kulin | Everest Yayınları |
15 | Bilmem Seviyor Gibiydi, Clz | Mehmet Ali Kılınç | Olimpos Yayınları |
16 | Haşırt Dı Bılekbord, Clz | Zafer Algöz | İnkılap Kitabevi |
17 | Ve Dağlar Yankılandı – Midi Boy, Cpb | Khaled Hosseini | Everest Yayınları |
18 | İlber Ortaylı Seyahatnamesi, Clz | İlber Ortaylı | Kronik Kitap |
19 | Selçuklu’nun Şifreleri, Clz | Cansu Canan Özgen | Kronik Kitap |
20 | Müptezeller, Clz | Emrah Serbes | İletişim Yayıncılık |
İstemeye istemeye gene dükkandan çıktık. Ben acıkmaya başlamıştım, köfte yiyelim istedim. Deniz Nuruosmaniye’de güzel bir dönerci olduğunu söyleyince oraya gitmeye karar verdik. Dönerci Şahin Usta dar bir sokakta yer alan, yemeklerin ayaküstü yendiği küçücük bir dükkan. Sokakta başka lokantalar da olmasına rağmen bir tek burası doluydu.
Adresi : Nuruosmaniye Kılıççılar sokak no.7 Kapalıçarşı – İstanbul
Çalışma saatleri Pazar hariç diğer günler 11.30 – 17.00 saatleri arası.
Telefon : 0 212 526 52 97
Bu mekan Şahin Dinçer tarafından kurulmuş. 1933’de doğmuş, 2010’da vefat etmiş olan Şahin Bey mesleğe 1952’de, Hatay’da başlamış. Daha sonra İskenderun, İzmit ve İstanbul’da çalışmış. 1960 yılında Kapalıçarşı Bozkurt kebapçısında usta başı olarak çalışmaya başlamış. Burada saat 15.00 e kadar çalışıyormuş. Daha sonra 15.00-18.00 satleri arasında kendi yaptığı dönerli sandviç ve yanında ayran satmaya başlamış. Bu şekilde çalışmaya 1969 yılına kadar devam etmiş. 30 Ağustos 1969 tarihinde dükkanını açmış. İlk dönerli sandviç ve dönerli pideyi yapmış olan kii kendisi. İlk günden bugüne kadar aynı lezzet ve kalitede hizmet vermiş.
Yediklerim hakkındaki izlenimlerime gelince: Müthiş bir lezzet, bugüne kadar yemediğim kadar güzel pidesi var, döneri ise ayrı güzel. Bazı yerlerde böyle şeyler yedikten sonra midem çok rahatsız olur. Burada böyle olmadı, yanında bir de açık ayran içtim. Fiyatı biraz pahalı ama değer diyorum.(Pide arası 20 tl)
Biraz sohbet edebilir miyim dedim, ama çok kalabalıktı. Kullanılan pideyle etin özel olduğunu öğrenebildim. Sağolsunlar bana poz da verdiler. Sonra kısaca tarihinden bahsettiler.Gerçekten döner mi, yoksa pide mi güzel derseniz; ikisi de çok güzel.
Buradan ayrıldıktan sonra sokaklarda ne var ne yok diye keşif yapmaya devam ettik. Oradan NuruOsmaniye Caddesine girdik. Benim aklımda tatlı yemek vardı, özellikle de güzel bir tavuk göğsü. Sağa sola bakınırken Çarşı Muhallebicisi ismi dikkatimi çekti. Arkadaşım çok tokuz, yiyemeyiz dedi ama onu ikna etmeyi başardım ve içeri girdik.
1984’de açılmış olan bu mekan çevrede baya biliniyor. Kızarmış piliç ve tavuk suyuna çorbası da çok meşhurmuş buranın . Biz tavuk göğsü istedik. Burada çalışanlar Makedonya’dan göçüp gelmişler. Sohbet etme fırsatım olmasa da büyük ihtimalle sahibi de o taraflı, duvardaki resimlerden öyle anlaşılıyordu. Son zamanlarda dikkat ediyorum da güzel yemek veya tatlı yapanlar o taraftan gelenler. Ne diyeyim elinize sağlık, yaptığınız her türlü yemek ve tatlının hakkını veriyorsunuz. Burada sadece tatlı yok, kahvaltı ve zengin yemek çeşitleri de var. Bu sefer sadece tatlı yedim, başka bir zaman yemek de yiyeceğim.
Adres: Çarşıkapı Nuruosmaniye Cad No:3/a Kapalıçarşı – Fatih
Telefon 0.212 519 42 50
Tavuk göğsünün tarihi hakkında da biraz bilgi topladım bu arada. Göğüs eti, süt, şeker ve pirinç unu ile yapılan ve üstüne tarçın serpilen bu tatlının tarihi Romalılara kadar uzanıyormuş. Oradan Bizans’a, sonra da Türklere geçmiş. Rahmetli Tuğrul Şavkay Romalıların bu tatlıyı nasıl yaptığını Şefin Sofrası adlı kitabında anlatıyor.
Tavuk göğsü tatlısı genç horozla yapılıyor. Hayvan kesilip haşlandıktan sonra göğüs eti, soğumasına fırsat vermeden didiklenip kaynamış sütün içine atılıyor. Sütün içindeki tavuk göğüsleri tahta bir tokmakla iyice dövülerek pişiriliyor. Sütle etler iyice kaynaştığı zaman dövülmüş badem eklenerek karışımın koyu kıvamlı olması sağlanıyor. Biraz daha karıştırıldıktan sonra da tatlı olması için biraz ba ekleniyor.
Deniz’le yaptığımız keyifli Sultanahmet gezisi bittiğinde Marmaray ve metro yoluyla geri döndük.
Bugün dolaşırken kendime buraya birkaç kere daha gelip keşifler yapmanın keyifli olacağını hatırlattım.
Canım arkadaşım Deniz Altan Işıklı, iyi ki bugün benimleydin. Çok keyif aldım, seninle tekrar keşfe çıkalım.