ABD – Almanya yapımı bir film olan Yaşam Kürü (A Cure For Wellness) gerilim, korku, gizem ve dram unsurlarını barındırıyor. Film oldukça uzun, 2 saat 27 dakika sürüyor ve bir kaynakta bu uzunluğun gereksiz olduğu, filmin etkisini azalttığı yönünde eleştiriler gördüm. Gore Verbinski tarafından yönetilen filmin oyuncu kadrosundaki isimleri sıralayayım önce: Dane DeHaan, Jason Isaacs, Mia Goth, Celia Imrie, Ivo Nandi, Lisa Banes, Adrian Schiller ve Carl Lumbly.
Ülkemizde 17 Mart 2017’de vizyona girmesi beklenen Yaşam Kürü filminin konusu şöyle: Lockhart New York’daki büyük bir finansal hizmetler firmasında çalışan genç ve iddialı bir yöneticidir. Şirketin uzun süredir İsveç’teki pastoral ve biraz esrarengiz bir sağlıklı yaşam merkezinde tedavi görmekte olan CEO’su Roland Pembroke’dan rahatsız edici bir mektup gelmesi üzerine şirket Lockhart’ı gidip Pembrekoe’u getirmekle görevlendirir. Lockhart rehabilitasyon merkezine gittiğinde Pembroke’la konuşmak ister fakat önüne engeller çıkarılır. Sağlıklı yaşam merkezinin şirin bir kaplıca olmadığını, burada esrarlı olaylar döndüğünü fark etmeye başlar. Gizemli bir genç kız olan ve iyileşmek için garip bir sıvı içen Hannah’yla tanışır. Hastaların birinden merkezin oldukça ürkütücü bir tarihi olduğunu öğrenir. Akıl sağlığı giderek bozulmaya başlayan Lockhart bir gün kendini diğer hastalarla aynı durumda bulur: Burada tedavi edilen hastalığa o da yakalanmıştır. Ve merkezden ayrılıp hayatına dönmesi mümkün görünmemektedir.
Konusuyla Zindan Adası’nı anımsatan Yaşam Kürü (A Cure For Welless) için 50 milyon $ harcanmış. Gizli odalar, görünüp, sonra gözden kaybolan girişler ve deli bilim adamlarıyla dolu bir çeşit zindan olan rehabilitasyon merkezinde çekilen sahneler görsellik açısından oldukça etkileyici. Fakat yaşanan gizemli ve dehşet verici olayların nedeni yeterince anlatılmadığından olan biteni anlamak izleyicinin hayal gücüne kalıyor. Eleştiriler, aslında muhteşem görünen ve ilginç mesajlar barındırmakla beraber tatmin edici olmayan bu filmin önemli sorunlarından birinin izleyicinin kafasını karıştıran şeylere cevap getirememesi olduğunu gösteriyor. Yabancı kaynaklarda gördüğüm bazı izleyici yorumlarına göre tempolu bir gotik şok için hazırlanmış olan hikaye fazla şişirilmiş, fazla uzatılmış. 1.5 saat sürmesi halinde iyi hazırlanmış, ürkütücü bir gerilim olabilecek bir hikayenin çok uzadığı için gevşediğini ve tadının kaçtığını ifade eden bir yorum gördüm.
Bir izleyici de filmin sonsuza kadar sürecek gibi göründüğünü ve sonunda bittiğinde insanda aşırı şişirilmiş bir olayı izlediği duygusunu uyandırdığını yazmış. Ortak kanı filmin olması gereken süreyi en az yarım saat aştığı yönünde. Fakat görselliğe laf eden yok, o açıdan hemen herkes takdir etmiş. Verbinski’nin bu filmle üst düzey bir görsel stilist olduğunu bir kere daha gösterdiğini ifade eden yorumlar gördüm. Bir yerde filmin renklerinin de isabetli seçildiğini, kullanılan yeşil tonlarının da hastalıklı bir ortamı ve insanları iyi yansıttığını okumuştum. Şunu da ekleyeyim; gerilim – korku filmi tutkunları için ne kadar sorun olur bilmiyorum ama filmde rahatsız edici sahneler yer alıyor.
