Son yıllarda telefon dolandırıcılığı diye bir dolandırıcılık türedi. Dolandırıcıların tuzağına düşen o kadar fazla kişi var ki akıl alır gibi değil. Benim aklımın almadığı bir nokta da şudur ki, her gün yazılı ve görsel medyada olsun, sosyal medyada olsun onlarca dolandırıcılık hikayeleri anlatılırken bu sahtekarların hala kendilerine inanan insan bulabilmesi. Dolandırıcıların tuzağına düşen herkesi haber takip etmeyen, eğitim seviyesi düşük insanlar sanmayın. Bu yazılarda okuyacaksınız ki telefon dolandırıcılarının ağına toplumun her kesiminden ve her seviyesinden insanlar düşebiliyor. Hukuk profesörü bile bu dolandırıcılara para kaptırmış diyeyim de gerisini siz düşünün.
Bundan yaklaşık 8 yıl önce eski çalıştığım fabrikada satış müdürünün aniden işle ilişiği kesilmişti. Durduk yere işten çıkarılmasına kimse anlam veremedi. Birkaç gün sonra işin aslını öğrendik. Meğerse satış müdürümüz telefon dolandırıcıları tarafından dolandırılmış. Tam 7500 TL’sini dolandırıcılara kaptırmış. Üstelik kendi cebindeki para bitince şirketten de biraz para almış ve onları da kaptırmış. Bunu duyan firma sahibi derhal müdürün işine son vermiş. Satış müdürü dediğim insan da iyi bir üniversiteden mezun, iki yabancı dili gayet iyi konuşan, dünyanın birçok ülkesini gezmiş bir insan.
Bu olay telefon dolandırıcılığı konusundaki ilk yakından şahitliğimdi. Olayın detaylarını hiç öğrenemedik aslında. Yani dolandırıcılar ne dediler de bu kadar iyi eğitim almış, üstelik hayatını da pazarlama yaparak kazanan bir insan onca parayı dolandırıcıların hesaplarına aktardı. Bu olay benim hafızamda tazeyken benim de bir gün telefonum çaldı. Karşıdaki ses benim adımı, soyadımı söyledi. Söylediği kişinin ben olduğumu söyledim. Bu arada telefonu açtığımda arka taraftan telsiz konuşmaları sesi geliyordu. Arayan kişi Emniyet Müdürlüğünden aradığını ve benim telefon numaramdan internete girilerek bir albayın eşine mesajlar atılmış olduğunu söylüyordu. Böyle söylediğinde benim aklıma ilk olarak eski satış müdürümüzün başına gelen olay geldi. Dolandırıcıların beni bulduklarını anladım. Ancak şunu söylemeliyim ki karşıdakinin üslubu ve telsiz konuşma sesleriyle Emniyet Müdürlüğünden arıyor süsü verdikleri o kadar barizdi ki benim aklıma bu olay gelmese de işkillenmemek elde değildi. Arayan sözde Emniyet Müdürüne ne yapmam gerektiğini sordum. O da bana nerede oturduğumu sordu. Arayan kişide bir açık yakalamıştım. Biraz yemiş görünmek için “Amirim, benim adresimi siz bilmiyor musunuz?” dedim. Sen adresini ver bize başın çok büyük belada dedi. Sesinde bir acelecilik de vardı. Hemen oldu bittiye getirmeye çalışıyordu. Ancak ben ağırdan alıyordum. Başımdaki belanın çok büyük olduğunu, albayın telefon numaramı ve telefon numaramdan giden mesajları savcılığa verdiğini söylüyordu. Ben en sonunda: “Valla amirim ben bir suç işlediysem benim adresim sizde kayıtlıdır. Savcıya verilsin savcı gelsin beni alsın. Cezama razıyım ben “ dedim. Ben böyle söyleyince karşıdaki ses bütün ciddiyetini yitirdi ve bana ağza alınmayacak hakaretler edip telefonu kapattı.
Anlayacağınız işin para isteme aşaması başlamadan dolandırıcıların foyası ortaya çıkınca dolandırıcılar küfür edip telefonu kapatıyor. Açıkçası para isteme kısmında ne diyeceklerdi merak etmiyor da değilim. Biraz araştırma yapınca bu merakımı gidermek de zor olmadı aslında.
Telefon Dolandırıcılarının Kullandıkları Yöntemler
İnternetten araştırma yapınca cep telefonu dolandırıcılığı olaylarının nasıl olduğunu öğrendim. Dolandırıcıların yöntemlerinden bir tanesi bana uyguladıkları gibi. Bu yöntemde dolandırıcı aradığı kişiyi arka taraflardan gelen telsiz sesleri ile gerçekten Emniyet Müdürlüğünden arandığına ikna etmeye çalışıyor. İkna olduğunu düşündüğünde bir albayın -ya da bir üst düzey bürokratın da olabilir- eşine aranan kişinin telefonundan taciz mesajları gönderildiğini söylüyor. Gerçek suçlunun bulunması için birçok arama yapılması gerektiğini ve bu aramalar için yapılacak görüşmelerin devlet imkanlarıyla yapılamayacağını, bunun için aranan kişinin kontör göndermesi gerektiğini ekliyor. Aksi takdirde aranan kişi gözaltına alınacaktır. Bu olaya gerçekten inanıp yüzlerce liralık faturasız hat kontörünü dolandırıcılara ödeyen insanlar var.
Telefon dolandırıcılarının kullandığı bir diğer yöntem de yukarıdakine benziyor aslında. Arayan kişi yine Emniyet Müdürlüğünden arıyor süsü verir. Aradığı kişinin hatlarının bir organize suç örgütü tarafından kopyalandığını ve yüklü miktarda görüşme yapıldığını, bu görüşmeleri yapan örgütün yakalanabilmesi için para veya kontör gerektiğini söyler. Soruşturmanın gizliliği gibi gizemli ifadeler kullanıp mağdur kişinin kafasını iyice bulandırarak alabildiği kadar para ve kontörü almaya çalışır. Arayan kişi sömürüldüğünü anlayana kadar para isteme işi devam eder.
Yine yukarıdakilerden çok farklı olmayan bir diğer yöntem ise dolandırıcıların aranan kişiye terör örgütünün kendisi adına hat çıkardığını, bu hatla konuşmalar yaptığını ve bu örgütün yakalanabilmesi için kontör veya para gerektiğini söylemesidir. İnanan kişi oltaya düştüğü anda parasını kaptırmış demektir.
Yukarıdakilerden farklı dolandırıcılık türleri de var: Arayan kişi aradığı kişinin banka hesabının bir suç örgütü tarafından boşaltılacağını söyler. Bu suç örgütü telefondaki kişinin hesabındaki paraları bir terör örgütünün hesabına aktaracaktır. Bu arada mesela 15 tane sözde otomatik ödeme talimatı verilmiştir. Söz konusu işleri yapan kişilerin yakalanması için soruşturma başlatılmış olduğunu ve soruşturma sonuçlanana kadar kişinin o hesaptaki parayı sözde daha güvenli hesap olan dolandırıcıların verdiği hesaba yatırması gerektiğini söyler. Kişi oltaya düştüğü anda banka hesabındaki bütün parası dolandırıcıların hesaplarına aktarılır.
Okurken bunlara nasıl inanıyorlar diyebilirsiniz. O kadar çok insan bu dolandırıcıların tuzaklarına düşüyor ki, insan üzülüyor gerçekten. İnsanlar yıllarca dişinden tırnağından arttırıp biriktirdikleri paraları nasıl oluyor da hiç sorgulamadan dolandırıcıların cebine koyuyor inanılır gibi değil.
Telefon dolandırıcılığı konusunda başka yazılarla devam edeceğim. Ancak size tavsiyem birisi sizi telefonla arayıp polisim veya Emniyet Müdürüyüm şöyle yapmanız lazım böyle yapmanız lazım derse derhal telefonu kapatın. En yakın Emniyet Müdürlüğüne ya da karakola gidip durumu anlatın. Polis de bir şey yapmıyor gerçi ama en azından dolandırıcılara para kaptırmamış olursunuz.