Kronik Yorgunluk Hakkında Bilmeniz Gerekenler

featured
kronik yorgunluk sendromu
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Günlük yaşamda, sosyal hayatta ve iş hayatında belirgin kayıplara yol açan; tıbbi veya psikiyatrik bir bozuklukla ilişkilendirilmeyen, fiziksel bir aktiviteden kaynaklanmayan, kişi ne kadar dinlenirse dinlensin geçmeyen ve 6 ay veya daha uzun süredir devam eden yorgunluk hali kronik yorgunluk olarak adlandırılıyor. Kendinizi her zaman halsiz hissediyorsanız, bir doktora başvurduysanız ve bu tip yakınmalarınızın sebebini anlamak için yapılan laboratuvar testlerinin sonucu normal çıkıyorsa ve bunların yanısıra şimdi sıralayacağımız belirtilerden en az 4’ü sizde mevcutsa bu sorundan muzdarip olabilirsiniz: Uykudan yorgun bir halde kalkmak, sıklıkla yaşanan baş ağrıları, çabuk unutma ya da konsantrasyon güçlüğü, vücudun farklı bölgelerinde kas ağrıları, eklem ağrıları (eklemlerde şişlik ve kızarıklık olmadığı halde), koltuk altı ve boyundaki lenf bezelerinde ağrı ve hassasiyet, boğaz kısmında sık ve tekrarlayan ağrılar, fiziksel veya zihinsel bir aktiviteden sonra hissedilen uzun süren olumsuzluklar (bitkinlik ve yorgunluk hissi, kendini hasta hissetmek).

Aşırı çalışmak, yeterince dinlenmemek, depresyon, uykusuzluk vb. sebeplerden veya tıbbi bir hastalıktan kaynaklanan yorgunluk hali insanların belki de yarısının sorunu aslında. Kronik yorgunluğun farkı bu gibi sebeplere bağlı olmamasında yatıyor, bir de uzun süredir devam etmesi ve dinlenmekle-yatak istirahatiyle geçmemesi var. Vücut direncinin düşük olması nedeni tam olarak bilinmeyen bu sorunun hazırlayıcı etkenlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Sebepleri tam olarak bilinmese de bu hastalığa yol açtığı düşünülen durumlar var tabii: Viral enfeksiyonlar, iş tatminsizlikleri, gerçek dışı hedefler, sağlık sektöründe veya yönetici pozisyonunda çalışıyor olma, erken evlenme, sorunlu evlilik, okula gönderilmeme, ağır işler yüklenme, ATP düzeyinin düşüklüğü gibi. (ATP vücut hücrelerini güçlendiren kimyasal enerji kaynağına verilen isim)

Bazı kişiler kronik yorgunluk sendromu geçirmeye daha meyilli oluyorlar; örneğin kadınlar, doktorlar, yöneticiler ve sağlık sektöründe yardımcı mesleklerde çalışanlar. Bazı doktorlar bu sorunu bir hastalık olarak kabul etmiyor ve ciddiye almıyor, bazıları da psikiyatrik bir bozukluk olarak kabul ediyor. Öyle veya böyle, dünyada böyle bir şikayeti olan insanlar var. Varmış yani. Bilemiyorum; benim kendimi gayet yorgun hissettiğim olur, ne yazı yazmak ne takı yapmak isterim mesela ama biraz devam edip geçer bu, öyle aylarca falan sürmez. Öyle ağrılarım falan da yok. Bu başka bir şey demek ki. Bir yandan bu konudaki yazılara bakınıyorum tabii, 8 saat fosur fosur uyuduğu halde yataktan yorgun kalkmak söz konusu olabiliyormuş mesela.

kronik yorgunluk nedir

Kronik yorgunluğun tablosu depresyonunkine benziyor fakat bu tam olarak depresyon değil, zira kronik yorgunluk sendromu yaşayan insanlarda motivasyon kaybı olmuyormuş. Bu sorun psikiyatrinin ilgi alanına girmekle beraber güçsüzlük, baş dönmesi, halsizlik gibi nörolojik belirtiler daha ağır basıyor. Kronik yorgunluğu adrenal bezle hipotalamus arasındaki koordinasyon bozukluğuna ve bundan kaynaklanan düzensiz hormon salınımına bağlayan bir görüş de var.

Kısaca KYS olarak anılan kronik yorgunlukla mücadele edebilmek için yapılabilecek bir şeyler var. Örneğin bir uzmanla beraber beslenme düzeninizi gözden geçirebilirsiniz zira aldığınız bazı besinler yorgunluğa yol açıyor olabilir. Ayrıca çok fazla sorumluluk almaktan kaçınmak (özellikle finansal, idari ve bürokratik işlerde alabileceğiniz en az sorumluluğu alın), kas gevşetici egzersizler yapmak, çalışma temposunu düşürmek, sabahları 10-15 dakika egzersiz yapmak (aç karnına), vitamin ve mineral ağırlıklı beslenmek, güneşli günlerde sabahları aç halde en az 5 dakika yürüyüş yapmak, bol sıvı almak da işe yarayabilir. Fazlaca alkol tüketiyorsanız bundan vazgeçin, sigara içmeyin. Gün içinde iş harici aktiviteler de yapın. Yer değiştirin, tatile çıkın, arada bir şehir hayatından uzaklaşın. Büyük şehirlerdeki trafik karmaşası, araçların havayı kirletmesi, sanayi atıkları vb. şeyler insanların yoğun bir elektrik yükü altında kalmasına yol açıyor ve bu da yorgunluk hissini, stresi ve sinir gerginliğini körüklüyor.

 

Gençlerde ve erkeklerde daha az görülen, en çok 30-45 yaş arası kadınları etkileyen kronik yorgunluk sendromu bipolar hastalık, depresyon, saplantı, fibromiyalji gibi durumlarla karıştırılabiliyor. Hastalığın tespiti için psikiyatri konsültasyonu yapmak da gerekebiliyor. Sosyal destek amaçlı gruplara katılmak bu sorundan kurtulmak açısından faydalı olabilir. Düzenli uyumak ve sağlıklı beslenmek işe yarar.

Ayrıca basit şekerleri hayatınızdan çıkarmalısınız. Yani tatlı ve hamur işlerinden, gazlı içeceklerden, beyaz un ve şekerle hazırlanmış yiyeceklerden uzak durmalısınız. Çünkü bunlar glisemik indeksi yüksek olan besinler; kan şekerinizin hızla yükselmesini ve sonra aynı hızla düşmesini sağlıyorlar, böylece tekrar bir şeyler yemek istiyorsunuz. Yorgunlukla baş etmek için bu kısır döngüden çıkmalısınız. Yeterince B ve C vitaminleri ve potasyum almaya dikkat edin. Haftada 5 gün yarım saatlik yürüyüşler yaparsanız kendinizi zinde hissedersiniz. Günde 10-12 bardak su içmeyi de unutmayın; böylece toksik maddeleri vücudunuzdan uzaklaştırmış ve vücudunuzun fonksiyonlarını yerine getirmesine yardımcı olmuş olursunuz.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kronik Yorgunluk Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni yazılardan haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Giriş Yap

Bin Kelam ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin