Kehribar (amber) taşı bünyesinde kadim enerjiyi ve doğal sıcaklığı barındıran bir taştır. Bileşimi esas olarak karbon, oksijen, hidrojen ve az miktarda kükürtten oluşur. Diğer değerli taşlarla kıyaslandığında nispeten yumuşaktır. Bu yüzden daha sert malzemeler tarafından kolayca çizilebilir. Aynı sebeple, kesilip şekillendirilmesi daha kolaydır. Yanıcıdır. Organik bir bileşimi olduğu için dumanlı, hoş kokulu bir alevle yanabilir.
Arındırıcı ve yenileyici bir taş olarak bilinir. Çok hafif olduğundan, büyük boyutlu mücevherler için de rahatlıkla kullanılabilir. Barındırdığı çeşitli organik kalıntılar sayesinde benzersiz bir görünüme sahiptir. Bu durum çoğu zaman değerini büyük ölçüde arttırır.
Amber taşının mücevher haline getirilmesi süreci aşağıdaki gibi gerçekleşir:
* Kesme (Ham parçalar boncuk, oyma figürler, kolye ucu gibi farklı şekillerde kesilir)
*Parlatma (Taşa pürüzsüz ve parlak bir görünüm verir, yarı saydamlığını artırır)
*Ayar (Mücevher, saf gümüş, altın veya başka bir değerli metalden yapılmış bir yuva veya tırnak içine yerleştirilir.)
*Tasarım (Taşın küpe, kolye, bileklik veya yüzük haline getirilmesi)
Amber, Aslan burcu doğal taşları arasında yer alır. Mavi, beyaz, siyah, yeşil ve kırmızı dahil 300den fazla tonu vardır. Mavi amber en nadir rastlanan formudur. En yaygın tonları turuncu ve sarı tonlarıdır. Bunlar da en soluk bal renginden en koyu fümeye kadar sayısız ton içerir.
Kehribar taşının bakımı ılık suyla ıslatılmış çok yumuşak bir bezle temizlenerek yapılabilir. Bir süre güneş ışığı altında veya toprağa gömülü olarak bekletmek de enerjisinin yeniden yüklenmesini sağlar. Kolayca çizilebilen bir taştır. Bu yüzden tırnaklarınızla zarar vermeye dikkat etmeniz gerekir.
Kehribarın Şifalı Özellikleri
Kehribar eski çağlardan bu yana farklı kültürlerde, doğal tıpta kullanılan bir taştır. Özellikle Baltık kehribarı etkili bir iyileştirici, dönüştürücü ve temizleyici olarak bilinir. Zira yüksek oranda süksinik asit içerir. Bu, iltihabı ve ödemi azaltan bir asittir. Ayrıca içeriğinde birçok değerli mikro besin de bulunmaktadır.
Kehribar (amber) taşı bağışıklığı güçlendiren, acıyı hafifletebilen bir değerli taş olarak bilinir. Halsizlik, moral bozukluğu, uyuşukluk gibi durumların hafiflemesine yardımcı olur. Zengin ve sıcak bir taş olduğundan soğuk algınlığına ve solunum rahatsızlıklarına iyi gelebilir. Mide, dalak, karaciğer, böbrekler, mesane, ve safra kesesi sorunları üzerinde olumlu etki yapar.
Baş ağrısını, hafif diş ağrısını, artrit ağrısını sakinleştirebilir. Guatr ve diğer boğaz problemleri üzerinde de etkilidir. Metabolizmayı uyarır. Yenilenme enerjisi açısından güçlü olduğu için detoks etkisi yapabilir.
Kehribar, acıyı ve negatif enerjiyi emer. Bebeklerde diş çıkarma sorunu için yaygın olarak kullanıldığı bilinmektedir. Doku canlanmasını teşvik eder. Vücuda canlılık verir.
Taşın bu özelliklerinden faydalanmak için kehribar takılar kullanmayı deneyebilirsiniz. Ancak, doğrudan uygulama en etkili yöntem olarak bilinmektedir. Başınız ağrıyorsa şakaklarınıza küçük bir parça amber taşıyla masaj yapabilirsiniz. Diş macununun üstüne sürülen kehribar tozu diş eti kanamalarını azaltabilir. Amber tozu, saç yıkama sırasında kullanılırsa saçların daha çabuk güçlenmesine ve uzamasına yardım edebilir.
Kehribar veya başka bir değerli taşa hastalıkların devası olarak bakmak doğru değildir. Şifalı taşlar hastalık belirtilerini hafifletebilir veya ağrıyı azaltabilir. Fakat sebebini ortadan kaldıramaz.
Önemi ve Tarihsel Kullanımı
Kehribar çoğu zaman bir taşın içine hapsolmuş güneş ışığı damlaları gibi görünür. Bu büyüleyici görünümü yüzünden tarih boyunca birçok medeniyette mistik ve koruyucu özellikler taşıdığı düşünülmüştür. Süsleme ve statü sembolü olarak takılarda ve muskalarda sıklıkla kullanılmıştır.
Antik çağlarda kehribar ticareti, Kehribar Yolu üzerinden yapılıyordu. Bu efsanevi yol, Kuzey Afrika’yı Akdeniz’e bağlayan geniş yollardan oluşuyordu. Amber, özellikle eski Yunanlılar ve Romalılar için çok değerliydi. Bu uygarlıklar taşı tanrılarla ilişkilendiriyor ve şifalı özelliklerine inanıyorlardı.
Kehribarın en dikkat çekici yönlerinden biri tarih öncesi organizmaları koruma yeteneğidir. Oluşum sürecinde içinde hapsolan organizmalar mükemmel bir şekilde korunmuş olarak bulunabilirler. Bu sebeple, eski ekosistemler ve dünyadaki yaşamın evrimi hakkında değerli bilgiler barındırır.
Kehribarın Oluşumu
Kehribarın oluşum süreci yavaş, karmaşık ve çok uzundur. Milyonlarca yıl sürebilir. En eski parçasının 320 milyon yaşında olduğu tahmin edilmektedir.
Süreç, belirli ağaçların dış etkenlerden korunmak ve yaralarını sarmak için reçine salgılamasıyla başlar. Bu yapışkan reçine ağacın kabuğundan aşağı akarken böcekler, bitki parçaları, hava kabarcıkları gibi çeşitli malzemeleri yakalar ve içinde sıkıştırır. Kehribar (amber) taşı haline gelmeden önce geçireceği milyonlarca yılda muhtelif kimyasal süreçlerden geçer. Toprakta gömülü kalır. Gömüldüğü yerde daha derine inebilir. Su yoluyla taşınarak kıyı bölgelerine, göllere ulaşabilir.
Yapısı giderek daha sert ve daha kristalli hale gelir. Bu fosilleşme sürecinde çevredeki çökeltilerden içine çeşitli mineraller sızar. Bu mineraller son rengini ve görünümünü almasına katkı yapar. Tektonik hareketler ve erozyon gibi jeolojik süreçler kehribar yataklarını yüzeye yaklaştırır. Bu da insanlar tarafından keşfedilmelerine imkan verir.
Değer Faktörleri
*Renk: Taşın değerinin 1 numaralı belirleyicisidir. Kehribarın koyu turuncular, altın – sarı tonları ve kırmızılar gibi canlı, net ve zengin renkleri çok beğenilir. Yeşil ve mavi gibi daha seyrek rastlanan tonları daha da değerlidir.
*Berraklık: Taşın şeffaflık derecesiyle içinde önemli kusurlar ve kırıklar bulunmamasıyla ilgilidir. Fiyatı berraklığına ve şeffaflığına paralel olarak yükselir.
*Boyut: Daha büyük kehribar parçaları genellikle daha değerli olur. Çünkü üretim için daha fazla malzeme sağlarlar. Ayrıca büyük taşların içindeki kalıntılar daha rahat gözlemlenir.
*Kalıntılar: Değerli bir taşın üstündeki kalıntılar ve yabancı maddeler genellikle kusur sayılır. Bu durum kehribarda taşın değerini artırabilir. Bitki parçaları ve minik hayvanlar gibi iyi muhafaza edilmiş, ilginç kalıntılar taşın benzersizliğine ve cazibesine katkı yapar.
*Renk çeşitliliği: Birkaç renk içeren bir kehribar taşı özellikle talep görebilir. Merkezi bir noktadan yayılan renklerin yaptığı güneş ışığı etkisi taşın görsel cazibesini artırır.
Dünyadaki Başlıca Kehribar Yatakları Nerelerde?
*Baltık bölgesi (Kuzey Avrupa)
*Dominik Cumhuriyeti ve civarındaki Karayip ülkeleri
*Meksika (Chiapas)
*Myanmar (Burma)
Ukrayna (Rivne)
*Lübnan
*Endonezya
*Yeni Zelanda
