Orijinal adı Woman in Gold olan Altınlı Kadın filmi Amerika ve İngiltere ortak yapımı. Dram türündeki yapımın yönetmeni Simon Curtis. Gerçek hayattan uyarlama olan filmin konusuna gelince: 2. Dünya savaşı esnasında Viyana’da zorla kaçak hayatı yaşamak zorunda bırakılan Yahudi bir kızın, ailesinden kalma tabloyu tam 60 yıl sonra geri almak için verdiği mücadele anlatılıyor. Başrollerde 2006 yılında The Queen filmindeki performansıyla en iyi kadın oyuncu ödülüne aday gösterilen ve kazanan Helen Mirren ile Ryan Reynolds oynuyor.
Ailesinden kendisine yadigar kalan, aynı zamanda da teyzesinin bir portresi olan ünlü tablo -ki adı Lady in Gold- Maria’nın hep aklında kalmıştır. Kendi hayatını da kurmuş olan Maria, yıllar geçmiş olmasına rağmen tabloyu almak için hukuki süreci başlatma kararı alır. Ryan Reynolds tarafından canlandırılan genç ve azimli avukat Randol ise tecrübesiz olmasına rağmen Maria’nın bu mücadelesinde destek olmayı kabul eder. Bu zorlu süreçte birlikte adaletin yerini bulması için birlikte mücadele vereceklerdir.
Filmin yönetmeni bu uzun dava sürecini aktarırken insanı oldukça etkileyen insani bir hikaye ortaya çıkarmış. Maria çocukluk ve genç kızlık dönemi anılarında dipdiri duran aile sevgisi ile ayrılığın hüznü ve bunun yanı sıra hukuki mücadeleyle paralel olarak geriye dönüşlerle insanın yüreğini acıtıyor.
Tabi burada Maria için tablo sembolik bir öneme sahip. O aslında yok edilen insanlar, değerler geri getirilemese bile tablo geri alınarak yapılan zulmün gün yüzüne çıkmasını ve itirafını, hatta belki de özrünü sağlamak istemektedir.
Bu yönüyle hukukun üstünlüğü dersi veren Altınlı Kadın vicdanlı yargı mensupları, hukuk okuyan gençler için de izlenmesi gereken filmler arasında yer almasının yanı sıra aynı zamanda plastik sanatlar ve mimari tutkunları için de eşsiz öğeler sunuyor.
